Halil Yılmaz

Halkın çöpü

Halil Yılmaz

Âkil bâliğ oldum olası halkın çöpüne merakım var:

Halkın çöp yapıp atıklarını, parayken pul yaptıklarını, bir leğen üç mandala sattıklarını merak ediyorum.

Önce gözünde büyüttüklerini, sonra zaman değirmeninde öğüttüklerini;
Önce delice alkışladıklarını, sonra yaka paça alaşağı yaptıklarını;
Önce başına taç yaptıklarını, sonra ekmeğe muhtaç ettiklerini merak ediyorum.

Âkıl bâliğ oldum olası halkın çöpüne merakım var:
Bakıyorum, kendisini dev aynasında gören helvadan putlar orada, tescilli hırsızlar orada, sırtını merkezi kuvvete dayamış çakma sendikalı küstahlar orada, kişisel rantı için toplumsal değerleri hiçe sayan genç aptallar orada…

Sinsi hayaller kuran savsaklar orada, tepeden aday dayatan şarlatanlar orada, şeytana pabucunu ters giydiren yalancılar orada, yaşlı babaların sırtından geçinen kof eblehler orada…
Bakıp nefsime ‘ders al’ diyorum.

Âkıl bâliğ oldum olası halkın çöpüne merakım var:

Toplum sayesinde makam gördüğü halde toplumdan kaçan hiçler orada, kurumları babalarının çiftliği gibi parselleyip “hokus pokus” yöntemiyle yok yapanlar orada, ‘kim’ bile olamamışken, ‘kimsesizlerin kimi’ olduğuna inananlar orada, içip içip sızanlar orada…

Hizmet etmek yerine ağlayarak pirim yapacağına inananlar orada, halka yaranmak yerine ağa-babasını yalayan yalakalar orada, kenti betona gömen arsızlar orada, adam olmadan bakanlık taslayanlar orada…
Bakıp nefsime ‘ders al’ diyorum.

Âkıl bâliğ oldum olası halkın çöpüne merakım var:

Kendi müteahhidiyle gelen sahte kurtarıcılar orada, üzerinde köprü kurma başarısı göstermediği şeye “uçurum” diyen aldatıcılar orada, halkı günah keçisi olarak kucaklayan ırkçılar orada, cemaat ile içeride namaza durup, iş adamlarıyla dışarıda harama koşanlar orada…

Taziye evine bile koruma ordusuyla önce arattırıp sonra giren korkaklar orada, merkeze giderken köle, yerele dönerken kral takılanlar orada, halka fildişi tepelerde bakan 'ham'lar orada…
Bakıp nefsime ‘ders al’ diyorum.

Âkıl bâliğ oldum olası halkın çöpüne merakım var:

Çünkü orada var ki var, bin musibet kadar nasihat var. Araştırıp araştırıp bakıyorum, dönüp nefsime ‘ders al’ diyorum ve ekliyorum:
Eğer halkın çöpünden ders almazsan, tarihin çöllüğü var ki düşman başına!

Yazarın Diğer Yazıları