Fıtrat yalan söylemez

Asrımızın en mükemmel insan tipini vücuda getirmek iman ve irfan kardeşliğini tesis etmekle mümkündür.

Bununla birlikte insanlığa yaratılış gayesine uygun selamet içinde istikametli bir hayat bahş eden peygamber efendimizin ayak izlerini takip ederek toplumsal bir kimlik inşaa etmekten başka çaremiz yok.

Sosyal münasebetlerde milletin hak ve hürriyetini emniyet altına almanın ve adâlet ile hükmetmenin en önemli unsuru ilahi iradenin arzusu ve tecellisine uygun hareket etmektir.

Değerli dostlar; Hayatın her safhasında kudreti ilahiyenin ahkâmına hürmet esastır.

Hatta bu nizamı toplumsal münasebetlerde tesis etmek müminlerin omuzuna yüklenen bir mesuliyettir.

İslâm hukuku emniyet ve saâdetin yagâne teminatıdır.
Bu hukuk âhlak ve muamelat yönüyle sadece dünya'ya ait bir fayda sağlamıyor.
İnsanlığın dünyevi ve uhrevi saadetinin ana kaynağı olan kutsal kitabımız ve onun ahkamını hayatın her safhasında bize uygulamada göstererek model olan Peygamberi zişanın bize emanet bıraktığı sünneti seniyesidir.

Efendimizin rehberliğinde tebliğe
Konu olan kanunu ilahiye'ye tam bir teslimiyetle ve bu büyük ilahi davanın ruhuna uygun hareket etmek müminler açısından son derece anlamlı ve değerlidir...

Damla ile başlayıp, büyük bir derya'ya dönüşen ve asırlardır kökleri âlemin her tarafında vücud bulmuş,hayat kaynağımız olan büyük islam medeniyetinin kendi ruh dünyasına uygun bir surette iman ve kur'ana hizmet ederek hayatta tek gayemiz olan Allah'ın rızasına mazhar olmaktan başka çaremiz yoktur.

Bizler millet olarak özümüze,hüviyyeti asliyemize dönmek mecburiyetindeyiz.

Her insan doğarken, temiz olan  İslâm fıtratı üzerine doğar.

Bu bakımdan "Fıtrat asla yalan söylemez"

İnsanın yaratılış gayesi ilahi iradenin arzusuna uygun hareket ve teslim olmayı gerektirir.
Aksi takdirde fıtrat bozulursa iman nuru vicdanda kendine yer bulmadıysa, insan atom bombasından daha vahşi bir canavara dönüşür.

Şunu unutmayınız ki;
Dünya ve ahiret işlerinde  mükafat ve başarı ancak Allah'a dayanmak ve onun yardımı ile elde edilir.

Yeryüzünde tarih boyunca başarı hikayesi yazan müslümanlar varlık sebeplerine uygun hareket ederek, milli bir ruh ile geniş bir sahada iman esaslarına sadık kalarak ümmetin ve insanlığın saadetine vesile olmuşlardır.

"Müminler için gayretsizlik günahtır."

Gayretsizlik hem maşeri vicdanda, hemde  Allah'ın nezdinde cezayı gerektiren bir harekettir.

Müslüman dünyası ilmi teşvik eden kutsal kitabımız  kur'an-ı hakimin rehberliğini, kainatı kuşatan esrarlı ve hikmetli nizamını, kur'an-ın nuruyla âleme adil bir düzenin tesis olabileceğine inanmış ve iman etmiştir.

Bu inanç sistemi içinde mevcudatın birbiriyle olan ilişkisi yardımlaşma kaidesi ile itibar görmüştür.

Nitekim bu ittifak ve ittihad ile birlik üzere amil olmak ,şanlı ve azametli olan ümmeti Muhammed ve islam milleti tekrar güçlü bir şekilde iman gözlüğü ile
Âlemde şanlı bir zafer hikayesi yazabilir.
 

İşte ben Müslüman'ım diyen her bir ferd bu ruh ve anlayışla insanlık için pek kıymetli haslet olan iman penceresinden bakarak kur'andan aldığı terbiye ve talim ile peygamberimiz efendimizden aldığı ders ile insanların en hayırlısı olarak daima faydalı olmayı vazife edinmelidir.

Elinin iradesinin yetişebildiği her yerde hayatın her safhasında bir eser bırakmanın saadetini yaşayıp yaşatmalıdır...