Aşağılamak, hor görmek, küçümsemek, rencide etmek fikir özgürlüğü değildir.
Velevki bir kişi olsun karşındaki;
Fiziğiyle, felsefesiyle, soyuyla, inancıyla alay edemezsin.
Sen siyah seversin, o sarı sever.
Sen rakı içersin, o çay içer.
Sen açık giyinince rahat edersin, o kapalı giyince huzur bulur.
Sen kısa boya karizma dersin, o uzun boyda karizma bulur.
Sen inkar edince aydınlandığını düşünüyorsun, o iman edince aydınlandığını düşünüyor.
Sen sanatı görüyorsun, o sanatkârı da görüyor.
Senin aklın eseri algılıyor, onun aklı üstayı da buluyor...
Senin var olman, onu yok sayamak hakkını sana vermiyor.
Sen bildiğin alanda uzman olabilirsin, ama senin alanını bilmemesi onun cahil olduğu anlamına gelmiyor.
Senin doğrularınla çelişiyor diye onun doğrularını yanlış kabul etmezsin.
Aptal değilsen, kullanılmıyorsan, elinde kaybetmekten korktuğun ve hakedemediğin bir rant yoksa;
Sen de dokuz aylıksın, o da...
Sen de can taşıyorsun, o da...
Sen de insansın, o da...
Senin de hak ve yükümlülüklerin var, onun da...
Sen de vatandaşsın, o da...
Gelelim işin aslına:
O çoğunluktadır, sen azınlıktasın.
Onun inandığı değerlere dünyada yaklaşık iki milyar insan inanıyor, saygı duyuyor.
Senin gölgesinde durduğun bayrağın renginde, varlığıyla şeref bulduğun devletin temelinde; onun kanı var, inancının mührü var.
Senin ise, inançları üzerinden insanları aşağılamak dışında hiçbir değerin yok... Aşağılığını besleyen çukura da saygın yok.
Yazmak-çizmek insan olmaya yetmiyor.
Bir karikatür deyip geçemezsin...
Alçaklığını, cahilliğin dahil, hiçbir mazeretle kapatamazsın.
