Halil Yılmaz

Akıl terazisi

Halil Yılmaz

Işık, saniyede üçyüz bin kilometre hızla hareket ediyor, yol alıyor. 
Işık hızı ile hareket eden bir cisim; dünya'dan ay'a 1.2, güneşe 8 saniyede ulaşıyor.

Aynı cisim ışık hızıyla giderse, görünür evrenin sonuna, 48 milyar ışık yılı sonra ancak ulaşabiliyor.
Kainat bu kadar büyük...
Bu muhteşem büyüklükteki kainatı Allah yaratmış.
Bunu aklım alıyor.

Dünyanın bu muhteşem kainatta kapladığı yer, bir kum tanesinin dünyada kapladığı yerden daha küçüktür.

Kaninatın içinde kum tanesinden daha küçük olan, ama canlılar için muhteşem bir şekilde donatılan, on dört milyar yaşındaki bu dünyayı da Allah yaratmış.
Bunu aklım alıyor.

Vücudundaki damarların toplam uzunluğu yaklaşık yüz bin km olan, başka bir ifadeyle damarlarının uzunluğu ile dünya'nın etrafını 2.5 kere dolaşabilecek insan:

Görme, işitme, konuşma, düşünme gibi üst düzey zihinsel işlevleri yöneten düşünce merkezi bir beyin ve beyinde bağlantısal ağ demetine sahip yaklaşık yüz milyar nöron (sinir hücresi) sahibi bir insan...

Bu muhteşem canlıyı (insanı) da Allah yaratmış.
Bunu aklım alıyor.

Ve Allah’ın kafama koyduğu muhteşem beyin ile düşünüyorum:

Tarih boyunca mazlumları, Allah adına, zalimlerin pençesine hangi düşünce/fikir/inanç attı? Ne değişti? Kime yaradı? Niye tekrarlanıyor? İnsan, bu yaşanmış olaylardan neden ders almıyor?
Bunu aklım almıyor.

Tarih boyunca zalimleri, Allah adına, mazlumların başına hangi düşünce/fikir/inanç bela etti? Ne değişti? Kime yaradı? Niye tekrarlanıyor? İnsan, bu yaşanmış olaylardan neden ders almıyor?
Bunu aklım almıyor.

Kainatı yaratan ve yöneten bir Kudret, dünyada insani yardıma neden ihtiyaç duysun?
Bunu aklım almıyor.

Yazarın Diğer Yazıları