Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 2026 yılında petrol ve sıvılaştırılmış petrol gazları (LPG) piyasalarında uygulanacak gelir payı bedellerine ilişkin kararını açıkladı. Kurumun konuya ilişkin ilanı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek takvim netleşti.
Yayımlanan karara göre, 2026 yılında da ulusal petrol stokunun tamamlayıcı kısmının edinilmesi nedeniyle oluşabilecek kaynak ihtiyacı, finansman giderleri ile stokların depolanması ve idamesine ilişkin maliyetler gelir payı bedelleri aracılığıyla karşılanacak. Böylece stratejik öneme sahip petrol stoklarının sürdürülebilirliğinin sağlanması hedefleniyor.
Bu kapsamda, benzin, motorin, gazyağı, havacılık yakıtları ve yakıt naftası için uygulanacak gelir payı bedeli metreküp başına 45,68 lira olarak belirlendi. İhrakiye amaçlı kullanılan ürünler de aynı bedel kapsamında değerlendirilecek.
Denizcilik sektöründe kullanılan ürünler için de ayrı bir düzenleme yapıldı. Buna göre, dampingli denizcilik yakıtları için gelir payı bedeli metreküp başına 45,68 lira olarak tespit edilirken, artık denizcilik yakıtları ile fuel oil türlerinde gelir payı bedeli ton başına 48,52 lira olarak uygulanacak.
EPDK tarafından alınan kararların 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceği belirtildi. Söz konusu uygulamaların takibi ve yürütülmesinden Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu sorumlu olacak.
Öte yandan Kurum, LPG piyasasında faaliyet gösteren lisans sahipleri için 2026 yılında geçerli olacak gelir payı bedelini de belirledi. Buna göre LPG piyasasında uygulanacak gelir payı bedeli ton başına 102,09 lira olarak tespit edildi.
Gelir payı bedellerinin belirlenmesinde, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ile Petrol ve LPG Piyasası Lisans Yönetmeliklerinin ilgili hükümleri esas alındı. Düzenleme ile hem petrol hem de LPG piyasalarında faaliyet gösteren şirketlerin ulusal stok yükümlülüklerine katkı sağlaması amaçlanıyor.
Yetkililer, gelir payı uygulamasının enerji arz güvenliğinin korunması açısından önem taşıdığına dikkat çekerken, ulusal stokların etkin şekilde yönetilmesinin olası küresel enerji dalgalanmalarına karşı Türkiye’nin elini güçlendirdiğini belirtiyor. 2026 yılında da benzer şekilde enerji piyasalarında düzenleyici ve dengeleyici adımların süreceği ifade ediliyor.