Narenciyeyi bekleyen tehlike!!! Narenciye bitiyor mu? 33 ülkede görülen hastalık nedir?

Narenciyede görülen hastalık endişesi, Türkiye'nin önemli tarım ürünlerinden biri olan turunçgillerin geleceğini tehdit ediyor. 33 ülkede görülen hastalık nedir? Narenciyeyi bekleyen tehlike nedir? Narenciye bitiyor mu? İşte detaylar….

Bu yıl bol miktarda ürün vermesine rağmen, turunçgil yeşillenme hastalığı adı verilen bir hastalık, üreticileri endişelendiriyor. Hastalığın yayılmasına sebep olan böceğin Kuzey Kıbrıs'a kadar ulaştığı belirtiliyor ve eğer yayılırsa, önümüzdeki beş yıl içinde bahçelerin kaybedilebileceği uyarısı yapılıyor.

Dünya genelinde turunçgil yeşillenme hastalığı olarak bilinen bu hastalık, şu anda 33 ülkede görülüyor ve en son Kuzey Kıbrıs'ta tespit edildi. Hastalığın yayılmasını engellemek için karantina tedbirleri alınıyor. Ancak, Türkiye'de üreticiler, bu hastalığın ülkede henüz görülmemiş olmasına rağmen ciddi bir tehlike olarak göz önünde bulundurulması gerektiğini dile getiriyorlar.

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, hastalığın yayılmasında etkili olan zararlı böceklerin bitki üretim materyalleriyle birlikte turunçgil bitkilerinin yeşil kısımları, odun ve budama artıkları ile işlenmemiş meyveler aracılığıyla taşındığını açıklıyor. Doğan, hastalığın Türkiye'de henüz görülmemesine rağmen, bu konuda dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor ve hastalığın Türkiye'ye yayılması durumunda ciddi ekonomik kayıplar yaşanabileceği uyarısında bulunuyor.

Üreticilerin çağrısıyla, Türkiye'nin narenciye üretiminin büyük bir kısmının gerçekleştiği Adana'da karantina tedbirleri alınmış durumda. Ancak, ülkemize narenciye ürünlerinin transit geçişlerinin engellenmesi ve Kuzey Kıbrıs'tan ürünlerin getirilmemesi gerektiği üzerinde de duruluyor. Çünkü, önlemlere rağmen taşıma sırasında böceklerin ülkeye girmesi riski bulunuyor.

Bu hastalığın Türkiye'ye sıçraması durumunda, ekolojik şartlar göz önüne alındığında zararlı böceklerin popülasyonunun hızla artabileceği ve bahçelerde ağaç ölümlerine yol açarak büyük miktarda ürün kaybına ve ihracat pazarı kaybına neden olabileceği belirtiliyor. Bu nedenle, Tarım Bakanlığı'nın bu konuda sıkı tedbirler alması gerektiği vurgulanıyor.