Yapay zeka avukat olabilir ama hakim olamaz
Uzmanlara göre yapay zeka hukukta destekleyici rol üstlenebilir ancak insan sezgisi, etik yargı ve kanaat gerektiren hakimlik ve savcılık görevlerinin yerini alamaz.
Yapay zekanın birçok sektörde olduğu gibi hukuk alanında da etkisini artırdığına dikkat çeken uzmanlar, bu gelişmenin avukatlık mesleğinin şeklini dönüştüreceğini ancak hâkim ve savcı gibi kanaate dayalı kararların verildiği görevlerde insan unsurunun yerini almasının mümkün olmadığını ifade ediyor.
Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çetin Elmas, yapay zekanın sağlıktan otomotive, ticaretten yargıya kadar pek çok alanda yeni değerler oluşturduğunu ancak bazı hukuki sorunları da beraberinde getirdiğini vurguladı. Elmas, “Diyelim ki yapay zekaya şiir, kitap yazdırdık veya resim yaptırdık. Bunlar özgün olabilir ama eser sayılır mı? Eserse, fikri mülkiyet hakkı kime ait? Programı yazana mı, lisans sahibine mi, komutu verene mi? Bu tür soruların sayısı gün geçtikçe artacak,” dedi.
Elmas, gelecekte kişisel araç sahipliğinin sona erebileceğini belirterek, “Uygulamadan çağırdığımız sürücüsüz araçlar bizi taşıyacak. Kaza durumunda sorumlu kim olacak? Yazılım geliştirici mi, üretici mi, kullanıcı mı? Bu soruların yanıtı net değil,” ifadelerini kullandı.
Yapay zekanın robotla özdeşleştirilmemesi gerektiğine dikkat çeken Elmas, “Bir işlemcisi ve internet bağlantısı olduğunda yapay zeka zaten küresel olarak çalışabilir. Fiziksel varlığa ihtiyacı yok,” dedi. Elmas, yapay zekanın üretken hale geldiğinde hukuki sorumluluklarının da tartışılması gerektiğini belirterek, “Elektronik kişilik” kavramının hukuk sistemine girip girmeyeceği sorusunu gündeme taşıdı.
Prof. Dr. Elmas, yapay zekanın hukuktaki yerini değerlendirirken şu açıklamayı yaptı: “Hakimlik ve savcılıkta kanaat gibi insani özellikler ön planda olduğu için yapay zeka bu alanlarda yer alamaz. Avukatlıkta ise destekleyici rolü büyüyecek. Ancak nihai kararlar yine insanlar tarafından verilmek zorunda.” Ayrıca yapay zekanın salt mantıkla çalıştığını, duygu ve sezgi içermediğini hatırlatarak, “Karar süreçlerinde neye göre davrandığını bilmemek insanları korkutuyor,” dedi.
Elmas, yapay zekanın bazı ülkelerde tahliye kararlarında veya suç risk analizlerinde kullanıldığını ve bu uygulamaların ırkçılık gibi insan kaynaklı önyargıları da yansıtabildiğini belirtti. Bu nedenle Birleşmiş Milletler ve OECD çatısı altında bir etik denetim kurulu kurulmasını önerdi.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık ise yapay zekanın tekrarlayan ve kurallara dayalı işleri dönüştürdüğünü söyledi. Kırık, veri girişi, muhasebe, çağrı merkezi gibi işlerin yanı sıra hukuk bürolarında sözleşme inceleme ve mevzuat araştırmalarında yapay zekanın daha hızlı ve etkili sonuçlar sunduğunu ifade etti.
Kırık, “Yaratıcılık, insan ilişkileri ve karmaşık problem çözme gerektiren alanlar hâlâ güvenli. Yapay zeka bu alanlarda destekleyici rol üstleniyor. AI Lawyer gibi uygulamalar, yüzlerce sayfalık belgeyi saniyeler içinde analiz edip, çelişkileri tespit edebiliyor,” dedi.
Ayrıca Türkiye'de de ceza ve ticaret davalarında bilirkişi analizlerinde yapay zekadan faydalanılmaya başlandığını söyleyen Kırık, “Yapay zeka araçları, büyük veri setlerinden anormallikleri tespit edebiliyor, raporların şeffaflığını ve güvenilirliğini artırıyor. Ancak etik ve hukuki değerlendirme, insanın sorumluluğunda kalmalı,” ifadelerini kullandı.
Kırık son olarak, “Yapay zeka gelecekte de hukukçuların en güçlü destekçisi olacak ama insanın yerini asla alamayacak,” dedi.
Bakmadan Geçme




