Yanarak can veren Ağrılıların ardından Savcı Sayan'dan düşündüren paylaşım

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde meydana gelen ve altı kişinin hayatını kaybettiği yangınla ilgili olarak Ağrı eski Belediye Başkanı Savcı Sayan, toplumsal yaralara dikkat çeken kapsamlı bir açıklama yaptı. Sayan, olayın yalnızca bir fabrika yangını değil, aynı zamanda Türkiye’nin doğusundan batısına uzanan derin bir göç ve travma hikâyesinin yansıması olduğunu belirtti.

“Yılların birikmiş acısı gün yüzüne çıktı”

Sayan, yaptığı değerlendirmede, “Dilovası’nda meydana gelen yangın, sadece altı canımızı almamıştır; yılların birikmiş acısını, köklerinden koparılmış bir toplumun derin yarasını bir kez daha gün yüzüne çıkarmıştır.” ifadelerini kullandı.

Sayan, Dilovası’nda yaşayan insanların önemli bir kısmının geçmişte yaşanan terör olayları nedeniyle kendi köylerini, komşularını ve geleneklerini geride bırakmak zorunda kaldığını hatırlatarak, “Bir yandan PKK’nın köy baskınları, diğer yandan devletin içine sızmış kötü niyetli unsurların baskıları arasında sıkıştılar. Bu iki taraflı kıskacın ortasında kalan aileler için tek çıkar yol göçtü.” dedi.

“Dilovası’ndaki nüfusun yarısı Ağrılı, bu tesadüf değil”

Ağrı’dan göç eden birçok ailenin Kocaeli gibi sanayi kentlerinde hayata tutunmaya çalıştığını belirten Sayan, “Dilovası nüfusunun yarısından fazlasının Ağrı’dan göç etmiş olması tesadüf değildir. Her aile benzer acılarla yola çıkmış, benzer mücadeleleri vermiştir.” ifadelerini kullandı.

Yangında hayatını kaybeden altı kişiden üçünün Ağrılı olduğuna dikkat çeken Sayan, bu durumun bölgedeki göç hikâyelerinin acı bir sembolü olduğunu vurguladı: “Her biri kaybedilmiş bir can değil, kaybedilmiş bir hikâye, kopmuş bir bağ, yarım kalmış bir umut demektir.”

“PKK en büyük zararı Kürtlere vermiştir”

Sayan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Şunu artık net bir şekilde görmek zorundayız: PKK, ‘Kürtleri savunuyorum’ maskesi altında en büyük zararı Kürtlere vermiştir. Onları yerinden eden, geleneklerinden koparan, aile düzenlerini altüst eden en büyük travma kaynağı olmuştur. Aynı şekilde devletin içine sızmış hain yapılar da bu ateşi körüklemiş, halkı iki ateş arasında bırakarak Türkiye’nin 50 yılını heba etmiştir.”

“Bu acıların üzeri örtülmemeli”

Savcı Sayan, yaşanan trajedinin sadece bir yangın değil, ihmal edilen sosyal yaraların sonucu olduğunu belirterek, şu çağrıda bulundu:

“Bu tür acıları sadece kader diye geçiştirmek yanlış olur. Devletin, yerel yönetimlerin, toplumun her kesiminin bu sosyolojik travmayı anlaması, tedbir alması ve bu insanları ‘öteki’ olarak değil, bu ülkenin öz evladı olarak görmesi şarttır.”

Sayan açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Bugün kaybettiğimiz 6 insanın anısı bize şunu fısıldıyor: Geçmişteki hatalar tekrarlanmasın. Bir daha hiçbir aile köklerinden kopmasın, hiçbir çocuk iki ateş arasında kalmasın. Bu acıların üzerini örtmek değil, köküne inmek ve çözmek bizim insanlık görevimizdir.”