• Haberler
  • Van
  • Moğolların yazlık sarayının gizemi Van'da arkeolojik kazılarla aydınlatılacak

Moğolların yazlık sarayının gizemi Van'da arkeolojik kazılarla aydınlatılacak

Van'ın Çaldıran ilçesinde, Moğol İlhanlı Devleti Hükümdarı Hülagü Han'ın 1260'lı yıllarda inşa ettirdiği yazlık saray ve yerleşim yerinin kalıntıları, Türk ve Moğol bilim insanlarının ortak çalışmasıyla ortaya çıkarılacak.

2020 yılında başlayan ve bugüne kadar yapılan yüzey araştırmaları, yazlık saray ve çevresindeki yerleşimle ilgili önemli bulgular sundu.

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi ve Moğolistan Devlet Üniversitesi’nden uzmanların oluşturduğu 30 kişilik ekip, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle Çaldıran Ovası’ndaki Hanköy Mahallesi’nde çalışmalarını sürdürüyor. Yapılan incelemelerde, sadece Orta Asya’da görülen çatı kiremitleri, seramik buluntular ve sıkıştırılmış toprak duvar kalıntıları keşfedildi. Bu yapılar, Hülagü Han’ın yaptırdığı yazlık sarayın izlerini gün yüzüne çıkardı.

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, çalışmanın heyecan verici bir keşif olduğunu belirterek, şu bilgileri paylaştı:
“Bu yapılar, Anadolu’da Moğol mimarisinin ilk ve tek örneğini oluşturuyor. Benzerleri sadece Orta Asya’da, özellikle Moğolistan’da görülüyor. Hülagü Han’ın Aladağ Bölgesi’nde yaptırdığı yazlık sarayın kalıntılarına ulaştık ve uzun soluklu kazılarla tüm yapıları gün yüzüne çıkarmayı hedefliyoruz.”

Özel Tekniklerle İnşa Edilmiş

Çalışmalarda yer alan akademisyenler, sarayın bulunduğu bölgenin bataklık bir zemine sahip olduğunu, ancak Moğolların bu alanı sıkıştırılmış kil ve toprakla sertleştirerek yapı inşa ettiklerini ortaya koydu. Doç. Dr. Serdar Vardar, bu yöntemin Anadolu’da eşi görülmemiş bir teknoloji olduğunu belirtti:
“Moğollar, zemini sıkılaştırıp üstüne kerpiç ve tuğla ile yapılar inşa etmiş. Çatı yapılarında kullanılan malzemeler, özel fırınlarda pişirilmiş ve Moğolistan’daki saray ve tapınaklarla aynı teknikle yapılmış. Bu detaylar, bu bölgenin Moğol geleneğinin batıya en uç örneklerinden biri olduğunu gösteriyor.”

İki Ülke Arasında Kültürel Köprü

Kazılarla ilgili konuşan Moğol arkeolog Dr. Munkhtulga Rinchinkhorol, buradaki buluntuların Moğolistan’da büyük heyecan yarattığını belirtti:
“Çatı kiremitleri ve mimari teknikler Moğolistan’daki Karakurum’dan tanıdık. Anadolu’da böyle bir örnek olmaması, burayı çok özel kılıyor. Bu keşif, Türkiye ile Moğolistan arasında arkeoloji ve tarih ilişkilerini geliştirecek ve iki ülke arasında bir kültürel köprü olacak.”

Uzmanlar, kazılar ilerledikçe yazlık sarayın tam yapısını ortaya çıkaracaklarını ve sarayın yanı sıra mutfak, fırın, kamu yapıları ve çadırlardan oluşan yerleşimin kalıntılarına da ulaşmayı hedefliyor. Prof. Dr. Anıl Yılmaz, şu ana kadar köy içerisinde kalan ve tahrip olmuş bazı yapı izlerinin tespit edildiğini ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:
“Sondaj çalışmaları bize önemli ipuçları veriyor. Kazılarla yapıların tamamını açığa çıkararak bu bölgeyi tarihi ve kültürel bir cazibe merkezi haline getirmeyi amaçlıyoruz.”

Moğol mimarisinin Anadolu’daki ilk ve tek örneği olan bu yazlık saray, hem bilim dünyasında hem de yerel halk arasında büyük heyecan uyandırmaya devam ediyor. Kazı çalışmalarının haziranda başlaması ve bölgenin daha fazla ayrıntısının gün yüzüne çıkarılması planlanıyor.

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
AA

Bakmadan Geçme