Ağrı
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
-1°

Yol Vermek, Medeniyettir

YAYINLAMA:

MESELE SADECE HUKUK KURALI DEĞİL: Yol Vermek, Medeniyettir.

YAYAYA YOL VERME KÜLTÜRÜ: Bir Medeniyet Testi, Birlikte Yaşama Kültürü.

Medeniyet, bazen bir direksiyon başında şekillenir. “Yayaya Yol Verme Kültürü”

Toplumsal bilinç ve kent yaşamı açısından farkındalık oluşturalım. Bir toplumun gelişmişliğini ölçmek için uzun istatistiklere, karmaşık göstergelere gerek yoktur. Bazen sadece bir yaya geçidinde durup izlemek yeterlidir. Çünkü medeniyet, bazen bir direksiyon başında şekillenir: Sürücü, yaya geçidindeki insana yol veriyor mu ?

Yaya Hakkı, İnsan Hakkıdır
Trafik yasaları açık: Yaya geçidinde öncelik yayadadır. Ancak mesele sadece bir hukuk kuralı değil; bu aynı zamanda bir insanlık meselesidir. Çünkü yol vermek sadece geçiş hakkı tanımak değildir; karşındakini fark etmek, saygı duymaktır. Empatinin, sabrın, birlikte yaşama kültürünün küçük ama çok anlamlı bir tezahürüdür.

Türkiye’de Durum Ne?
Türkiye’de ne yazık ki yaya önceliği hâlâ bir refleks değil. Sürücülerin önemli bir kısmı yaya geçidine yaklaşırken yavaşlamaz, yayaya yol vermez, hatta bazen korna çalarak geçmesini engellemeye çalışır. Bu, sadece trafik alışkanlığı değil, bir kültür eksikliğidir ve küçük yaştan itibaren öğretilmelidir.

Ve daha acısı, çocukların, yaşlıların, engellilerin hayatı bu eksikliğin gölgesinde tehlikeye girer. Şehirlerimizde yol değil, yaşam kaybedilir.

Yol Ver, Hayat Ver
“Yol ver” demek, aslında “hayat ver” demektir. Özellikle okul önlerinde, cami çıkışlarında, pazar yerlerinde ve kent merkezlerinde yaya güvenliği, bir devlet politikası kadar toplumsal bir vicdan sorunudur. Hatta diyebilirizki bebeklikten öğretilmeli ki büyüyen her birey, sürücü koltuğuna oturduğunda vicdan muhasebesi yapabilsin.

Her yıl binlerce yaya, sürücü ihmali nedeniyle hayatını kaybediyor. Oysa birkaç saniyelik bir yavaşlama, bir insanın hayatı olabilir.

Gelişmiş Ülkelerde Durum
İsveç’te, Almanya’da, Japonya’da bir yaya adımını yola attığında, araçlar durur. Çünkü orada sürücü olmak, kültürle, disiplinle, vicdanla bir bütündür. Bir toplumun trafiği, aslında onun aynasıdır. Kendi içindeki düzeni, başkasına gösterdiği sabrı orada sergiler.

Değişim Nereden Başlar?
Değişim devlet politikalarıyla başlar ama toplumun refleksiyle yerleşir. Eğitim sistemi içinde trafik bilinci, yayaya saygı, şehir yaşamına dair sorumluluklar mutlaka yer almalı. Ama esas görev bireylere düşer:
    1•    Yolda bir yaya görünce yavaşla.
    2•    Geçiş hakkını beklemeyip, ver.
    3•    Korna değil, sabır kullan.
    4•    Unutma: Sende de bir zamanlar yürüyendin.

Son Söz
Yaya geçidinde bir an durmak, birini yaşatabilir. Bu sadece bir trafik davranışı değil, bir karakter meselesidir.

Bir şehirde arabalar değil, insanlar önceliklidir.
Yaya geçidine saygı, yaşama saygıdır.
Ve bu sınavda geçmek istiyorsak hep birlikte tekrar etmeliyiz:
YOL VERMEK, MEDENİYETTİR.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...