Elazığ’ın Palu ilçesinde yaşayan çiftçi Hüseyin Özdemir, meteor ve gök taşlarına olan ilgisiyle dikkat çekiyor. İlçeye bağlı Karasalkım köyünde ikamet eden 46 yaşındaki Özdemir, 2 Eylül 2015 tarihinde Bingöl’ün Sarıçiçek köyüne düşen meteor parçalarıyla ilgili haberleri gördükten sonra gök taşlarına merak saldı.Özdemir, araştırmalarını yoğunlaştırarak Fırat Nehri’nin kollarından biri olan Murat Nehri havzasında taş aramaya başladı. Yaklaşık 722 kilometrelik Murat Nehri, Ağrı sınırındaki Aladağ’dan doğup Erzurum, Muş, Bingöl ve Elazığ’ın Palu ilçesinden geçerek Keban Baraj Gölü’ne ulaşıyor. Özdemir, bu geniş coğrafyada gök taşı olabileceğini düşündüğü taşları topladı ve evinin bir odasında biriktirdi.Hüseyin Özdemir’in koleksiyonu sosyal medyada da büyük ilgi görüyor. “Taş Avcısı Hüseyin” adıyla paylaşımlar yapan Özdemir’in hesabı, yurt içi ve yurt dışından 4 bin 300’den fazla takipçiye sahip. Farklı renk ve dokudaki taşları paylaşan Özdemir, koleksiyonunu büyütmeye devam ediyor.
Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Eren Rizeli, Özdemir’in daveti üzerine taşları yerinde inceledi ve gök taşı olma ihtimali en yüksek olanlardan laboratuvar analizi için numune aldı. Rizeli, Özdemir’in topladığı taşların çoğunun serpantinit, bazalt, andezit ve kireç taşı gibi kayaç türlerinden oluştuğunu söyledi. Bu taşların Elazığ ve çevresinin milyonlarca yıllık jeolojik tarihi hakkında bilgi verdiğini ifade etti.Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gök taşlarına merak saldıktan sonra internet üzerinden bilgi edindiğini ve Murat Nehri boyunca Elazığ’ın Palu ilçesinden Bingöl ve Van’a kadar arama yaptığını belirtti. “Doğada bunları arıyorum, yaklaşık 5 bin taş topladım. Türkiye’nin en büyük gök taşı adayı koleksiyonunu oluşturduğuma inanıyorum. Bu işi severek yapıyorum ve sosyal medyada insanlarla paylaşıyorum. Bana profesör diyenler bile var, kendimi geliştirdim ve araştırmalarımı sürdürüyorum” dedi.
Dr. Öğr. Üyesi Rizeli de Özdemir’in çalışmalarını övgüyle değerlendirdi: “Hüseyin Özdemir’in bu azmi, doğayla kurduğu bağ ve bir koleksiyon oluşturması gençlere ve diğer insanlara örnek olmalıdır. Toplanan taşlar arasında laboratuvar analizine gönderilebilecek potansiyel örnekler bulunuyor. Bu, bilim ve ekonomi açısından da dikkat çekici bir durum. Doğadaki her kayaç aslında geçmişten günümüze gelen bir mesajdır.”
Özdemir’in koleksiyonunda bulunan taşlar, Murat Nehri boyunca yapılan araştırmalarla birleşince, bölgenin jeolojik yapısı ve geçmişi hakkında önemli ipuçları sunuyor. Türkiye’de ve özellikle Ağrı çevresinde gök taşlarına olan merakın artmasına da katkı sağlayan bu koleksiyon, hem bilim insanlarının hem de meraklıların ilgisini çekiyor.