Doğubayazıt’ın 400 Yıllık Lezzeti: Abdigör KöftesiAğrı’nın Doğubayazıt ilçesinde yaklaşık dört asırdır sofralarda yer bulan Abdigör köftesi, hem tarihi hem de yapılış yöntemiyle dikkat çekiyor. Osmanlı döneminde Doğubayazıt Sancak Beyi Çolak Abdi Paşa için hazırlanan bu yemek, günümüzde de özellikle ramazan sofralarının vazgeçilmezleri arasında gösteriliyor.
Rivayetlere göre, İshak Paşa Sarayı’nın banisi olan İshak Paşa’nın babası, halk arasında “Kör Abdi” olarak bilinen Çolak Abdi Paşa, midesindeki rahatsızlık nedeniyle et yemeklerinden uzak durmak zorunda kaldı. Ancak et yemeklerini çok sevmesi nedeniyle dönemin saray aşçıları yeni bir arayışa girdi. Uzun denemelerin ardından, etin sinirleri özenle ayıklanarak saatlerce tokmakla dövülüp hamur kıvamına getirildiği ve kaynar suda pişirilerek sunulduğu “Abdigör köftesi” ortaya çıktı. Paşa bu yemeği hem lezzetli hem de sağlıklı bulunca saray mutfağında sık sık pişirilmeye başlandı.
Yemek, zamanla sadece Doğubayazıt mutfağına özgü hale geldi. Bugün İshak Paşa Sarayı çevresinde ve ilçe merkezindeki lokantalarda Abdigör köftesi yapılmaya devam ediyor. Genç sığırın arka but kısmından alınan yağsız etin, iki saat boyunca tahta tokmakla dövülmesiyle hazırlanan köfteler, kaynar suda haşlandıktan sonra üzerine pirinçten yapılan pilavla birlikte servis ediliyor. Yanında dağlardan toplanan yabani nane ve kekik kullanılması, yemeğe farklı bir aroma katıyor.
Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret tescili alan Abdigör köftesi, yörede “Doğubayazıt’ın incisi” olarak adlandırılıyor. Köfteyi hazırlayan ustalar, bu yemeğin hem zahmetli hem de emek isteyen bir yemek olduğuna dikkat çekiyor. İlçeyi ziyaret eden yerli ve yabancı turistler de bu lezzete yoğun ilgi gösteriyor. Doğubayazıt çarşısındaki restoranlarda tadım yapan Meryem Şahin, köfteyle ilgili şu ifadeleri kullandı:“İsmini daha önce çok duymuştum. Yediğim anda çok farklı bir tat hissettim. Gerçekten anlatıldığı kadar özel bir yemekmiş.”Abdigör köftesi, yalnızca bir yemek olarak değil, aynı zamanda bölgenin tarihini ve kültürünü yansıtan bir değer olarak da önemini koruyor.