Ağrı
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
-1°
Karaköse Haber | Ekonomi | Yapı ruhsatı verilen daire sayısı yılın ilk dokuz ayında sekiz yılın zirvesine çıktı

Yapı ruhsatı verilen daire sayısı yılın ilk dokuz ayında sekiz yılın zirvesine çıktı

TÜİK verilerine göre ocak-eylül döneminde yapı izni verilen daire sayısı yüzde 39 artarak 754 bin 791’e ulaştı.

TÜİK verilerine göre ocak-eylül döneminde yapı izni verilen daire sayısı yüzde 39 artarak 754 bin 791’e ulaştı.

KAYNAK: Anadolu Ajansı

Türkiye’de konut üretimindeki hareketlilik, yılın ilk dokuz aylık yapı ruhsatı verileriyle birlikte yeniden gündeme geldi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yapı izin istatistiklerinden derlenen bilgilere göre, ocak-eylül döneminde ülke genelinde 754 bin 791 daireye yapı izni verildi. Böylece yıllık bazda yüzde 39’luk artış kaydedilirken, bu rakam son 8 yılın en yüksek seviyesi olarak kayıtlara geçti.

Verilere göre yılın ilk çeyreğinde 169 bin 454, ikinci çeyrekte 302 bin 482, üçüncü çeyrekte ise 282 bin 855 daire için yapı ruhsatı düzenlendi. Bununla birlikte aynı dönemde yapı ruhsatı verilen yapıların toplam yüz ölçümü yüzde 26 artışla 147 milyon 6 bin 739 metrekareye, bina sayısı ise yüzde 18,6 yükselişle 112 bin 441’e ulaştı.

İnşaatçılar ve Gayrimenkul Geliştiricileri Derneği (İNDER) Başkanı Engin Keçeli, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede 2025 yılına girilirken konut stoklarının azaldığını ve talebin arttığını gözlemlediklerini ifade etti. Keçeli, “Bunun karşılığında bu sene üretimin artacağına inanıyorduk ve bütün paydaşlarımıza buna göre hazırlanmalarını söylüyorduk. Ruhsat sayısında ve konut üretiminde artışın devam edeceğini düşünüyorum.” dedi.

Konut talebinin güçlü seyrinin sürdüğünü belirten Keçeli, üretimde tüketici odaklı yaklaşımın önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“İstanbul'da ve Türkiye'nin birçok yerinde konut ihtiyacını tek başına devletin karşılama şansı yok. Bu nedenle bazı önerilerimiz vardı. Bunlardan biri her alınan ruhsatta mutlaka en az yüzde 10 sosyal konut üretilmesi şartı getirilmesi. İkincisi ise kooperatif veya başka yollarla devletin arsayı bedava ya da uzun vadeli ödeme seçenekleriyle vermesi ve burada alt ve orta gelirli gruplar için konutlar yapılması. İhtiyaç sahiplerinin kendi kuracakları kooperatifler yoluyla ya da belirlenecek müteahhitlere vadeli konutlar yaptırarak çözüme yönelik hamleler yapılabilir. Bu gelişmeler mevcut konut açığının kapanması açısından çok önemlidir. Sadece devletin yapacağı sosyal konutlarla açık kapanmayacaktır.”

Keçeli, son yıllarda konut arzında yaşanan düşüşün ruhsat artışlarını daha kritik hale getirdiğini belirterek, “Planlamaları doğru yapalım ve hangi bölgede talep varsa o bölgede arz oluşturalım. Kentsel dönüşüm de bu artışa katkı sunacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Hepşen de yapı ruhsatlarındaki yükselişi, son yıllarda ertelenmiş projelerin yeniden başlama eğilimine bağladı. Hepşen, “Son dönemde üreticilerin maliyeti öngörme becerisi bir miktar güçlendi. Bu da yeni projelere adım atmayı kolaylaştırdı.” dedi.

Barınma ihtiyacının güçlü seyrinin sürdüğünü belirten Hepşen, “Faiz yüksek olsa bile, ilk el satışların iki yıldır artış eğiliminde olması yüklenicilere 'ürettiğim ürün karşılığını buluyor' duygusu veriyor. Özellikle büyükşehir çevrelerinde arsa hareketliliğinin yeniden başlaması da proje geliştirme iştahını destekliyor.” açıklamasında bulundu.

Hepşen, ruhsat artışının daha çok proje başlatma niyetini ifade ettiğini, üretimin fiilen artması için tamamlanma süreçlerinin aynı hızda ilerlemesi gerektiğine dikkat çekti. Deprem bölgesindeki ruhsatların toplam rakama katkı sağladığını ancak artışın asıl kaynağının ertelenmiş yatırım projelerini hayata geçiren diğer iller olduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bölgedeki projelerin ruhsatlarının büyük bölümü zaten önceki yıllarda alınmıştı. Bugün gördüğümüz artış, daha çok ülke genelindeki bekleyen projelerin tekrar devreye alınmasından kaynaklanıyor. İstanbul, Ankara, Antalya, Bursa gibi illerdeki ruhsat hareketi çok daha belirgin.”

Ruhsat artışının tek başına üretimde rahatlama anlamına gelmeyeceğini vurgulayan Hepşen, tamamlanma süreçlerine dikkat çekerek, “Ruhsat başlangıçtır; asıl önemli olan bu projelerin ne kadar hızla ilerlediği ve piyasaya tamamlanmış konut olarak ne zaman döneceğidir. İskan verilerinde ruhsatlardaki artış kadar güçlü bir hareket göremiyoruz.” şeklinde konuştu.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...