Ağrı’da faaliyet gösteren Efe Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Vedat Ozan, kadınların yaşamlarında doğal bir süreç olan menopoz döneminin hem fiziksel hem de psikolojik açıdan hassas bir süreç olduğunu belirtti. Karaköse Haber’e özel açıklamalarda bulunan Dr. Ozan, özellikle yaz aylarında bu dönemdeki kadınların sağlıklarına daha fazla dikkat etmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Yumurtalıklardan salgılanan östrojen hormonunun azalmasıyla başlayan menopozun, kadınlarda ateş basması, terleme, uykusuzluk, sinirlilik gibi belirtilerle kendini gösterebileceğini ifade eden Op. Dr. Ozan, menopozun en belirgin özelliğinin ise adetin tamamen kesilmesi olduğunu söyledi. Kadınların yaşam süresinin yaklaşık üçte birini kapsayan bu dönemin, bilinçli bir şekilde geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Yaz aylarının Ağrı gibi iç kesimlerde daha bunaltıcı hissedilebildiğini belirten Ozan, bu dönemde kadınların özellikle serinlemek amacıyla tercih ettikleri havuzların hijyenine dikkat etmeleri gerektiğini belirtti:
“Menopoz, kadının yumurtalık fonksiyonlarının sona ermesiyle birlikte hormon düzeylerinde yaşanan düşüş sonucu ortaya çıkan doğal bir süreçtir. Ancak etkileri yalnızca biyolojik değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal boyutlar da taşır. Ateş basmaları, gece terlemeleri, uykusuzluk, sinirlilik gibi belirtiler yaşam kalitesini ciddi anlamda etkileyebilir. Menopozun kadın ömrünün yaklaşık üçte birine denk gelen uzun bir dönemi kapsadığı unutulmamalı. Bu nedenle bu süreci sadece geçici bir evre gibi değil, sağlıklı ve dengeli bir yaşam tarzıyla yönetilmesi gereken bir dönem olarak görmek gerekir.”
Dr. Ozan, bu sürecin bilinçli yönetilmesinin, hem fiziksel hem psikolojik açıdan büyük önem taşıdığını vurgulayarak:
“Temmuz ve Ağustos aylarında Ağrı gibi iç kesimlerde sıcaklıklar oldukça hissedilir seviyelere çıkabiliyor. Serinlemek için tercih edilen havuzlar, hijyen kurallarına yeterince dikkat edilmediğinde, özellikle menopoz dönemindeki kadınlar için enfeksiyon riski oluşturabilir. Vajinal flora bu dönemde daha hassas hale gelir. Ortak kullanım alanlarında temizliğe özen göstermek, havuz sonrası ıslak mayo ile kalmamak ve kişisel hijyeni ihmal etmemek gerekir"şeklinde konuştu.
Dr. Ozan ayrıca, bu dönemde sebze ve meyve ağırlıklı beslenmenin temel alınması gerektiğini, kırmızı et yerine beyaz etin tercih edilmesinin, kolesterol seviyelerinin kontrol altında tutulmasına katkı sağlayacağını söyledi:
“Bu dönemde kadınlarımıza özellikle beslenme konusunda bilinçli olmalarını öneriyorum. Sıcak havalarda terleme yoluyla vücuttan ciddi oranda sıvı kaybı yaşanır. Su tüketimi mutlaka artırılmalı. Ayrıca hayvancılığın yaygın olduğu Ağrı gibi bölgelerde, süt ve süt ürünlerine ulaşım kolay. Bu da büyük bir avantaj. Kadınlarımız bu doğal imkândan faydalanmalı. Yoğurt, süt, peynir gibi ürünler, kemik sağlığı için temel destek kaynaklarıdır.”
“Sebze ve meyve ağırlıklı beslenme tercih edilmeli, kolesterol dengesini sağlamak adına kırmızı et yerine beyaz et tüketimi artırılmalı. Kan şekerini hızlı yükselten basit karbonhidratlar yerine kompleks karbonhidratlara yönelmek, hem kilo kontrolüne hem de metabolik sağlığa katkı sağlar. Ayrıca fazla tuz tüketimi, sadece tansiyonu değil, kemik sağlığını da olumsuz etkileyebilir. Sodyum fazlalığı idrarla kalsiyum kaybını artırarak osteoporoz riskini yükseltir. Bu nedenle tuz alımı da sınırlandırılmalı"dedi.
