Ağrı'da iklim değişikliği etkisini artırıyor, 'su kaynakları' tükeniyor

Küresel iklim değişikliği, Anadolu’nun doğusunda da etkilerini hissettirmeye başladı. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Beşeri Coğrafya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Kaya, Ağrı’da yaşanan iklimsel değişikliklerin bölge üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Kaya, küresel ısınmanın yalnızca kutup bölgelerinde ya da tropik alanlarda değil, karasal iklimin hakim olduğu doğu illerinde de hissedildiğini belirtti.

Değişen İklim Verileri

Ağrı’da uzun yıllardır ölçülen ortalama sıcaklık değerleri 6,3°C civarındayken, son yedi yılda bu değerin 8,6°C’ye yükseldiğini ifade eden Prof. Dr. Faruk Kaya, aynı dönemde yağış miktarının da 523,9 mm’den 465,8 mm’ye düştüğünü söyledi. Kaya:

 “Ağrı ilinde kışın etkili olan kar yağışlarının sayısı giderek azalıyor. Eskiden yılda 48 gün kar yağarken, bu sayı 29 güne kadar geriledi. Kar kalınlığı ise 1985 yılında 225 cm’ye kadar ulaşırken, günümüzde 10-15 cm seviyesine kadar düştü. Kar yağışları, su kaynaklarının beslenmesinde ve tarımda sulama için gerekli olan suyun sağlanmasında kritik öneme sahip. Ancak kar yağışlarının azalmasıyla birlikte, su kaynaklarında ciddi bir azalma yaşanıyor. Bu durum, hem barajlardaki su seviyesinin düşmesine hem de hayvancılık için gerekli olan otlakların yeterince beslenememesine yol açıyor” dedi.

Su Kaynakları ve Tarımsal Sorunlar

Bölgenin önemli su kaynaklarından biri olan Balık Gölü’ndeki su seviyesinin hızla düştüğüne dikkat çeken Kaya, Patnos Barajı ve Yazıcı Baraj Gölü’nde de kritik seviyelere ulaşıldığını belirtti. Kaya:

 “Artan sıcaklık ve azalan yağış miktarları, yalnızca tarım arazilerinin sulanmasını değil, aynı zamanda içme suyu teminini de tehlikeye atıyor. Su kıtlığı, gelecekte tarım ve hayvancılık sektörleri için ciddi bir tehdit oluşturuyor” dedi.

Ekonomik ve Sosyal Etkiler

Ağrı’da tarım ve hayvancılığın, bölge halkının temel geçim kaynakları arasında yer aldığını ifade eden Kaya:

 “İklim değişikliği bu sektörleri ciddi anlamda tehdit ediyor. Su kaynaklarının azalması, kuraklık tehlikesi ve sıcaklık artışı gibi faktörler, ekonomik faaliyetleri ve toplumsal yaşamı olumsuz etkiliyor” şeklinde konuştu.

Daha Sürdürülebilir Modeller Gerekli

İklim değişikliğine karşı sürdürülebilir tarım ve hayvancılık modellerinin hayata geçirilmesinin bir zorunluluk olduğunu dile getiren Kaya:

 “Doğayla uyumlu kalkınma planları geliştirilmeden bu sorunların üstesinden gelmek mümkün değil. Ağrı gibi karasal iklimin hakim olduğu bölgelerde, iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlayacak yeni yöntemler geliştirilmelidir” dedi.