Zorlu tırmanışta 3 gün: Dağcılar 5 bin metrede kar ve buzla buluşuyor

Türkiye’nin en yüksek noktası olan Ağrı Dağı, zirvesinde yıl boyunca görülen kar ve buzul örtüsüyle dağcılara adeta kış mevsimini yaşatıyor. Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde bulunan 5 bin 137 rakımlı dağ, yaz aylarında yurdun dört bir yanından ve birçok farklı ülkeden gelen dağcılar için çekim merkezi hâline geliyor.

Dağcı grupları, Doğubayazıt ilçesine ulaştıktan sonra bölgedeki rehberler eşliğinde Çevirme ve Elle mezrası olarak bilinen tırmanış başlangıç noktalarına götürülüyor. Burada eşyalar atlara yüklenerek yürüyüşe başlanıyor. Saatler süren zorlu bir yürüyüşün ardından dağcılar, 3 bin 200 metre yükseklikteki ilk kamp alanına ulaşıyor.

Yüksek rakıma uyum sağlamak amacıyla burada dinlenen dağcılar, geceyi çadırlarda geçiriyor. Ertesi gün yeniden tırmanışa başlayan gruplar, 4 bin 200 metre yüksekliğindeki ikinci kamp alanına varıyor. Burada dinlenip yemek yiyen dağcılar, gece yarısı kışlık kıyafet ve botlarını giyerek zirveye doğru zorlu patikalardan tırmanışa geçiyor.

Soğuk hava ve sert rüzgara rağmen taşlık alanlardan geçen dağcılar, 5 bin metre yüksekliğe ulaştıklarında botlarına krampon bağlayarak kar ve buz örtüsü üzerinde yürüyerek zirveye çıkıyor. Zirvede fotoğraf çeken dağcılar, daha sonra inişe geçerek tırmanışlarını tamamlıyor. Anadolu Ajansı ekibi de dağcıların 3 gün süren zorlu tırmanışını kayıt altına aldı.

Adana’dan gelen kadın dağcı Hikmet Sönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, daha önce Ağrı Dağı’na çıktığını ancak rakım nedeniyle zirveye kısa mesafe kala dönmek zorunda kaldığını belirtti. Sönmez, “Ağrı Dağı’na çıkmanın ayrı bir güzelliği var. Anneannem ve büyük babam aslen Sudan’dan gelmişler. Türkiye’de yaşıyorum ama Sudan’ı merak ediyorum. Fiziksel olarak Sudan’ın bütün özelliklerini taşıyorum. İnşallah bu sefer zirveye ulaşırım,” dedi.

Rehber Barzani Ceylan da tırmanış için gelen dağcılara lojistik, konaklama, yeme içme ve dağcılık malzemeleri konusunda yardımcı olduklarını söyledi. “2000’li yıllardan beri bu işi yapıyorum. 3 bin 200 ve 4 bin 200 metrede iki kamp alanımız var. Dağcıların tırmanışını kolaylaştırmak için her yıl yeni yerler hazırlıyoruz,” dedi.

Denizli’den gelen İsmail Uludağ, Ağrı Dağı’ndaki yoğunluktan gurur duyduğunu, yabancıların yoğun ilgisinin olduğunu ancak Türk dağcıların da katılım göstermesi gerektiğini ifade etti. Trabzonlu Hilmi Erdoğan Yayla, zirveye ilk defa çıktığını belirterek, “Çıkış kadar iniş de zorlu. Zirvede insan gururlanıyor, ağlamak geliyor,” dedi.

Ömer Kadir Öztan ise beşinci kez zirveye tırmandığını belirterek, “Her zirvede ayrı bir gurur yaşıyoruz. Rüzgar sert ama manzara muhteşem. Ağustos ayındayız ve Büyük Taarruz ile Zafer Bayramı’nın yıldönümünde şehitlerimizi anmış oluyoruz. Zirvede insan gururlanıyor, ağlamak geliyor,” ifadelerini kullandı.

Ağrı Dağı, zorlu doğası, dört mevsimi bir arada sunan iklimi ve görsel etkisiyle dağcılar için vazgeçilmez bir rota olmayı sürdürüyor.