Zorlu Mücadele: Oltu Taşı'nın Çıkarım Serüveni
Oltu taşı, yeraltındaki derin ocaklardan çıkarılmakta ve bu süreç oldukça zahmetli olmaktadır. Çalışmalar, taşın elde edilmesi için çekiç ve murç gibi el aletleriyle gerçekleştirilmektedir. Bu geleneksel yöntem, zorlu bir emek sürecini gerektiriyor.
Oltu taşı, yerin yüzlerce metre altındaki ocaklarda çekiç ve murç yardımıyla zorlu bir çalışmayla çıkarılıyor.
2015 yılında Oltu Ticaret ve Sanayi Odası tarafından coğrafi işaret alan Oltu Taşı’nın ünü artık ülke dışına kadar ulaştı. Zorlu bir çalışmadan sonra ocaklardan çıkarılan Oltu Taşı usta ellerde başta tespih ve süs eşyaları olmak üzere birbirinden güzel ürünlerle karşımıza çıkıyor. Ocaklardaki taşlar tekerlekli arabalarla iple çekilerek gün yüzüne çıkarlan Oltu Taşı atölyelere getiriliyor ve usta ellere teslim edilerek sanata dönüştürülüyor. Ustaların ellerinde yapılacak olan ürüne göre kırılan ve tornadan geçirilen Oltu Taşı; tespih, anahtarlık, yüzük, kolye, broş, küpe, bileklik, gerdanlık ve kravat iğnesi haline getiriliyor.
Zımpara kâğıdına sürüldüğünde kahverengi toz bırakır.
Siyah Kehribar olarak da adlandırılan Oltu Taşı, tipik sedimenter teşekkülleri şeklinde ifade ediliyor. Neojen yaşlı birimlerinde 70-80 cm kalınlığında bir marıngrozu tabakası içinde azami birkaç cm kalınlığında, birkaç metre yataylık gösteren mercekler halinde bulunuyor. Bu tabakalar yer yer çatallanmış ve kırılmışlardır. Oltu Taşı çıkarmak için açılan galeriler içerisinde birçok bitki ve ağaç fosillerine de rastlanıyor. Oltu Taşının az da olsa damarlı olması nedeniyle tamamen pürüzsüz bir görünümü yoktur. Oltu Taşına elle temas halinde kadifemsi bir dokunuş hissi verir. Ayrıca zımpara kâğıdına sürüldüğünde kahverengi toz bırakır. Kolaylıkla çatlayıp kırılmaz ve uzun süre dayanıklıdır. Fiziksel Özellikleri Oltu Taşı’nın en dikkat çekici özelliği yer kabuğundan çıkarıldığında çok yumuşak, hava ile temas ettirilmediği sürece bu yumuşaklığını muhafaza edip, hava ile temas ettiğinde sertleşen, zengin, kompakt bir maddedir. Bu özelliklerinden dolayı Oltu Taşının işlenmesi kolay, işlendikçe hava ile temas ederek sertleşen, kullandıkça parlayan bir cevherdir. Genellikle siyah, bazen koyu kahverengi, nadiren gri ve yeşilimsi renklerde bulunur. Hava gazında alev çıkarak yanar ve geriye bir miktar kül bırakır. Yanma esnasında aniden soğutulursa camlaşır ve kalıp haline gelir. Sürtünme ile elektriklenir ve hafif cisimleri çeker.

Hava ile teması etmemesi için toprağa gömülüyor
Galeri denilen küçük ocaklardan insan emeği ile güçlükle çıkarılan Oltu Taşı, ustalar tarafından teneke ölçeği veya kilo ile satın alınır. Satın alınan taşlar, hava ile temas edip sertleşmemesi için kullanılacağı zamana kadar tekrar toprağa gömülerek sertleşmesi engellenir. Oltu Taşı yapılacak tespih, takı veya benzer ürün çeşitlerinin büyüklük ve şekillerine göre usta tarafından taşın içindeki yabancı maddeler ve çatlaklar da göz önünde tutularak büyük bir ustalıkla seçilir. Seçilen Oltu Taşı keserle ağaç kütük üzerinde, yaklaşık olarak küçük kare prizma ve dikdörtgen prizma şeklinde kırılır. Kırma işlemi ustalık gerektiren önemli bir adım olup kırmalarda fazla fire verilmemesine dikkat edilir. İşlem için kırılan Oltu Taşı daha sonra özel olarak yapılan çelik bıçakla, taşın keskin köşeleri yontularak işlenebilecek duruma getirilir. Kırılan taşlar yapım sırası gelene kadar yine çatlamaması ve hava ile temas etmemesi için bir torba içerisinde nemli olarak toprağa gömülür. Gerektikçe buradan alınan taşlar suda saklanarak teker teker yumuşak haliyle işlenir. Oltu Taşı’nın kullanıma sunulmadan önceki son aşaması, cilalama (parlatma) aşamasıdır.
Bakmadan Geçme





