Yk Genetik Müh. Rıdvan Genç

Rojin için adalet!

Yk Genetik Müh. Rıdvan Genç

Van Gölü’nün serin sularında bir genç kız yitip gitti. Rojin Kabaiş… 21 yaşında, hayalleri ve umutlarıyla dolu bir üniversite öğrencisi. 27 Eylül 2024’te kayboldu, 18 gün sonra cansız bedeni sahilde bulundu. Bu sadece bir kayboluş değildi; bu, toplumun adalet vicdanına bir sınavdı. Rojin’in kayboluşu, başta ailesi olmak üzere tüm Türkiye’yi derinden sarstı. Her gün basından okuduklarımız, sosyal medyada gördüğümüz paylaşımlar, bu kaybın yarattığı boşluğu biraz olsun görünür kıldı.

Adli Tıp Kurumu’nun raporu, Rojin’in vücudunda iki erkeğe ait DNA tespit etti. Göğüs ve vajina bölgelerindeki bulgular, cinsel saldırı ihtimalini kuvvetlendirdi. Ancak ölümün kesin nedeni hâlâ açıklanamadı. Suda boğulma… Kim yaptı, neden yaptı, soruları cevapsız kaldıkça, acı daha da derinleşiyor. Bu adaletsizlik, sadece Rojin’in ailesini değil, tüm vicdan sahibi insanları yaralıyor.

Babası Nizamettin Kabaiş’in gözyaşları, sadece bir babanın değil, toplumun sessiz çığlığı oldu. “Kızım intihar etmedi, bu bir vahşetti,” diyordu baba; ama hâlâ failler yok. Kadın hakları savunucuları sokaklara döküldü, “İki erkeğin kim olduğu açıklansın!” diye haykırdı. Ama hâlâ sessizlik hâkim. Hâlâ suçlular serbest… Bu sessizlik, adaleti katletmekten başka bir şey değil.

Rojin, kaybolduğu gün sahile çakıl taşı toplamaya gitmişti. Cesedi Van Gölü’nün Çarpanak Burnu’na sürüklenmişti; akıntılar ters yönde, cesedin bulunduğu yer uzak… Bu, tesadüf olamaz. Bu bir cinayet ve toplum olarak bunu kabul etmek zorundayız. Rojin’in ölümünde göz yuman herkes, bu adaletsizliğin ortağıdır.

Bir yıl geçti. Baba hâlâ adalet istiyor: “Artık açıklaması lazım, kovalamaca nereye kadar gidecek?” Bu soruyu biz de soruyoruz: Bir insanın hayatı, bir toplumun vicdanından daha mı önemsiz? Kadın cinayetlerinin sıradanlaştığı bir dünyada, sessiz kalmak suç ortaklığıdır. Biz, sadece izlemekle yetinemeyiz. Adalet talebi, haykırılmalı, duyurulmalı ve faillerin bulunması için baskı her alanda sürdürülmelidir.

Rojin’in hayalleri, umutları ve geleceği elimizden alındı. Ama onun sesi, babasının feryadı ve toplumun öfkesi, adalet için yankılanmalı. Bu adalet sadece Rojin için değil, tüm kadınlar için sağlanmalı. Sessiz kalamayız, göz yummayız. Her kadın cinayeti, hepimizin vicdanını sızlatır ve bu sızıya kayıtsız kalmak mümkün değildir.

Rojin için adalet sağlanana kadar, göz yuman herkes suçludur. Failler ortaya çıkana kadar hiç kimse rahat uyuyamayacak, hiçbir resmi açıklama veya suskunluk bu vahşeti örtemeyecek. Bu sadece bir kızın ölümü değil, toplumun vicdanına yapılmış bir saldırıdır ve sessiz kalmak artık mümkün değildir.

Rojin’in adı, adaletin sesi olacak. Ve bu ses, failler bulunana kadar susmayacak.

Yazarın Diğer Yazıları