
Modern Dünyada Unutulan Sevgi
Raif Medetoğlu
Dünya, çıkarların ve menfaatlerin etrafında dönen bir girdaba dönüşmüş durumda.
İnsanlar artık birbirini “Allah için” değil, “işi düşerse” seviyor.
Oysa İslam, sevgiyi bu kirli zeminden arındırarak Allah rızasına dayandırır.
Bir gün Peygamberimiz (s.a.s.) ashabıyla otururken mübarek dudaklarından şu müjde dolu sözler dökülür:
“Allah’ın öyle kulları vardır ki, ne peygamberdirler ne de şehit;
fakat kıyamet gününde peygamberler ve şehitler onlara gıpta eder.”
Sahabiler, ‘Kimdir onlar, ya Resûlallah?’ diye sorar.
Efendimiz (s.a.s.) buyurur:
“Onlar, aralarında akrabalık veya çıkar ilişkisi bulunmadığı hâlde,
yalnızca Allah rızası için birbirini seven kimselerdir.
Onların yüzleri nurdur, hidayet üzeredirler.
İnsanlar korktuğunda korkmaz, üzüldüğünde üzülmezler.”
Ardından şu ayeti okur:
“Dikkat edin! Allah’ın dostlarına korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.”
(Yûnus, 10/62; Ebû Dâvûd, Büyû‘, 76; Müslim, Birr, 37)
Bu müjde, kalbiyle Allah’a yönelen insanlar için bir onur nişanesidir.
Gerçek dostluk, menfaate değil, imana dayanan bir muhabbettir.
Çünkü bu sevginin merkezinde insan değil, Allah vardır.
Kur’an’ın Kardeşlik Ölçüsü
Kur’an-ı Kerim, müminlerin ilişkisini şöyle tanımlar:
“Müminler ancak kardeştir.” (Hucurât, 49/10)
“İman edenler ve salih amel işleyenler var ya, Rahman onlara bir sevgi yaratacaktır.” (Meryem, 19/96)
Bu ayetler bize, gerçek kardeşliğin iman kardeşliği olduğunu bildirir.
Ne soy, ne mal, ne makam...
Hiçbiri bu kardeşliği tesis edemez.
Sadece iman, kalpleri birbirine kenetler.
Kıyamet Gününde Arş’ın Gölgesinde
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bir başka hadislerinde şöyle buyurur:
“Kıyamet gününde Allah Teâlâ, Arş’ının gölgesinde yedi sınıf insanı gölgelendirecektir...
Onlardan biri de birbirini Allah için seven, bu sevgi uğruna bir araya gelen ve yine bu sevgi üzerine ayrılan kimselerdir.”
(Buhârî, Ezan, 36; Müslim, Zekât, 91)
Düşünün… O dehşetli günde, hiçbir gölgenin bulunmadığı anda,
bir grup insan Arş’ın altında serinliyor.
Onlar kim?
Birbirini Allah için sevenler.
Ebedî Dostluğun Sırrı
Bediüzzaman Said Nursî bu gerçeği şöyle özetler:
“Kardeşini Allah için sev. Çünkü Allah için olan muhabbet ebedîdir;
nefis ve dünya için olan muhabbet ise geçicidir.” (Lem’alar, 21. Lem’a)
Dünyevî sevgiler bir gün biter.
Menfaat dağılır, çıkar tükenir.
Ama Allah için kurulan dostluklar ölümden sonra bile sürer.
Bugün sevgilerin yüzeyselleştiği, kardeşliğin menfaatle ölçüldüğü bir dünyada,
“Allah için sevmek” belki de en güçlü direniştir.
Bu sevgi kalbi arındırır, toplumu birleştirir,
ve insanı Rabbine yaklaştırır.
Çünkü Allah için sevenler bilir ki:
“Allah’ın dostlarına korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.” (Yûnus, 10/62)
Ve o dostluk, bir gün Arş’ın gölgesinde yeniden buluşacaktır.