Raif Medetoğlu

KAİNATIN GERÇEK SAHİBİ KİMDİR...

Raif Medetoğlu

İmana delil teşkil eden kaide ve esasların iç yüzünü ve Allah'a imanın kıymetini bilmeye dair ehemmiyetli bir yazıdır..

Allah'ın varlığı ve birliği gerçek manada bir zarurettir.

Cenâb-ı hak her zaman her yerde, bütün mahlukatın kendisine muhtaç olduğu ve kainatın sevk ve idaresini elinde bulunduran bir kudretin yagâne sahibidir.

Üzerinde yaşam belirtileri olan hesapsız bir surette rızıklandırıldığımız dünya bizim için geçici bir misafirhanedir.

Kainat nizamını teşkil eden ne varsa bunların tamamının gerçek sahibi Allah'tır.

Allah'ın kainatı kuşatan azametine bir çok delil var ki, beşer zekası ve aklı bunu idrak etme'de yetersiz kalıyor.

Bu akıllara durgunluk veren muazzam düzeninin işleyişinde kesinlikle Cenâb-ı hakkın ortağı ve rakibi yoktur.

"Üstünlük ve hakimiyet sadece Allah'a aittir".

Gözle görülmeyen zerrelerden oluşan molekül orduları, bitki taifesi, karada havada ve denizde yaşayan hayvanlar ve gökyüzünde ki gezegenler, yıldızlar ve  galaksiler, kısaca zerrattan seyyarata kadar bütün mahlukat, Allah'ın emrine tabi birer ordu ve birer asker gibidirler.

Kâinattaki ve yaratılıştaki ilahi gaye güçlü bir irade ile birlikte ilim ve adâleti içine alan yüksek ve kuşatıcı bir gücü gerektirir...

Söz konusu bütün mevcudatın hareketi  tahlil edildiğinde hiç birinin başı boş olmadığı ve bir gaye bütünlüğü içinde vazifelerini icra ettiklerini görüyoruz.

Hakkı kabul ve tasdik eden iman sahibi müminler imandan elde ettiği derinlik ile karanlığı def eden Kur'an'dan aldığı  talim ve terbiye ile Resûl-ü Ekrem Aleyhissalatü Vesselam'ın rehberliğinde 
Kâinatı gözlemlediğinde 
Allah'ın Hakim isminin kainat üzerinde kusursuz bir tarzda iş görmesine şahitlik eder.

Şöyle ki ,gökyüzünde daima hareket halinde olan gök cisimleri, yıldızlar, sağa sola milim sapma olmadan başka bir cisme müdahale etmeden kendi yörüngesinde hareket etmesi bunları sevk ve idare eden Cenab-ı Hakkın hakimiyetine delil ve işarettir.

Bütün gök cisimleri gökyüzünde bir kargaşa çıkarmadan gürültüsüz vazife görmesi ve uzay boşluğunda savrulmadan hareket etmesi Cenab-ı Hakkın birliğine ve hakiki malik olduğuna şahidlik eder.

Gökyüzünde ki ,yıldızlara bakarmısınız  ne kadarda ölçülü yaratılmışlar bir düzen ve tertip içinde adeta gökyüzünü aydınlatan kocaman birer süslü lamba gibi insanlığa tebessüm ediyorlar.

Cenâb-ı hakk büyüklük ve heybetini birbirine benzeyen yıldızlarda, çokluk içinde birlik mührünü vurarak bir elden kainatın idare edildiğini bizlere gösteriyor.

Gökyüzünde güneş sisteminde ki, gezegenlerin tamamı yaratılıştaki ilahi gayeye uygun bir tarzda hepsinin iaatkâr bir nefer gibi bir nizam ve intizam içinde vazifelerinin ehemmiyetinin farkındalığı içerisinde hareket halinde dönerek Cenab-ı Hakkın varlığına ve tekliğine kesin bir dille  işaret ediyorlar...

Hiç kuşkusuz Allah'ın saltanatındaki hakimiyeti herşeyin kendisine ibadet ve itaat ettirmesini gerektiriyor.

Aksi takdirde başka bir elin karışması demek, herşeyin ters düz olması ve tarumar olması demektir.


Gökyüzünde bulunan her bir cismin tekbaşına Allah'ın varlığına şahitlik ettikleri gibi, bir bütün olarakta onun varlığına ve birliğine apaçık bir şekilde şehadet ederler.

Ey zemini ve gökleri yaratan Rabbim !

Senin zaruret derecesinde olan varlığın öyle apaçık bir şekilde meydandadır ki,
Herşeyi bir arada bütün zerrelerden tut galaksilere kadar sevk ve idare eden sensin.

Allah'ı bilen ve itaat eden ahlâklı bir cemiyet umuduyla

Allah'a emanet olunuz...

Yazarın Diğer Yazıları