Raif Medetoğlu

Ahlakı Tahrip Eden Dalga ve Sessiz Kuşatma

Raif Medetoğlu

Bugün ülkemizde yaşanan birtakım görüntüler, gençlik üzerinden toplumsal düzeni ters düz etme girişiminden ibaret değildir; aynı zamanda kökleri hedef alan bir yozlaşma projesinin dışa vurumudur.

Alkışlarla meşrulaştırılan bu davranışlar, toplumun heves ve hayasızlığa teşvik edilmesinden başka bir anlam taşımıyor. Edebin zayıflatıldığı, hayânın küçümsendiği, ölçünün değersizleştirildiği her adım; aslında milletin ruh kökünü hedef almaktadır.

Bu gidişat, güçlü olma yolunda ilerleyen Türkiye’yi ahlaki bir girdabın içine çekme çabasıdır. Çünkü tarih bize gösteriyor ki, bir milletin çöküşü önce dışarıdan değil, içeriden başlar.

Kur’an’ın Uyarısı

Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz buyuruyor:
“Bir toplum kendilerinde bulunanı değiştirmedikçe Allah onlara verdiği nimeti değiştirmez.” (Enfâl 53)
Bu ayet, ilerleyişi durduran asıl tehlikenin ekonomik zaaflar değil, ahlaki gevşeme olduğunu açıkça vurgular.

Hadisin Gösterdiği Gerçek

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ise ümmetin çözülme sürecini şöyle haber verir:
“Nesilleriniz bozulduğu zaman helak oldunuz.”
Ahlakın çöküşü, neslin çözülmesi; neslin çözülmesi ise toplumun istikamet kaybetmesi demektir.

Bugün gençliğe dayatılan hedonist kültür, özgürlük diye sunulan başıboşluk ve alkışlarla kutsanan ölçüsüzlük; işte tam bu hadisin işaret ettiği tehlikenin ayak sesleridir.

Güçlü Olmak Ahlakla Başlar

Unutulmamalıdır ki siz dünyanın en güçlü ordusuna, en büyük ekonomisine, en parlak teknolojisine sahip olsanız bile; eğer ahlakı çökmüş bir toplum haline dönüşmüşseniz, bütün o güçler sizi ayakta tutamaz.
Tarih, nice imparatorlukların savaşlarla değil, içten çökerek dağıldığının şahididir.

Risale-i Nur'un ifadesiyle:
“Bir milletin bekası, ahlak ve fazilet ile kaimdir; bunlar çökünce saltanat yıkılır.”

İşte bugün önümüze konulan tablo tam olarak budur:
Milleti içten içe çürüten, gençliği köksüzleştiren, edebi alaya alan bir akımın, ülkeyi görünmez bir kuşatmanın içine doğru sürüklemesi.

Bu Sessiz Kuşatma Durmazsa…

Toplumun ruhu bozulursa, bedenin ayakta kalmasının bir anlamı yoktur.
Gençlik hevesin kölesi yapılırsa, milletin istikbali köksüz kalır.
Haya zayıflarsa, hikmet kaybolur; edep kaybolursa merhamet solar; merhamet ölürse insanlık da çöker.

İşte asıl mücadele tam burada başlıyor:
Silahlarla değil; ahlak, vicdan, edep ve iman cephesinde.

Bu toprakların asıl gücü, gökleri titreten orduları değil; kalpleri dirilten değerleridir.

Milletin yükselişi, gençliğin edebi ile; çözülüşü ise gençliğin hevesle yönlendirilmesiyle olur.
Bugün yapılması gereken, bu akımlara karşı yalnız eleştirmek değil; köklü bir diriliş inşasıdır.

Yazarın Diğer Yazıları