Raif Medetoğlu

Ağrı'da Kanser Gerçeği: Sessiz Çığlığı Duyma Zamanı

Raif Medetoğlu

TÜİK’in son açıkladığı veriler, Ağrı’da uzun süredir konuştuğumuz acı gerçeği bir kez daha teyit etti: Kanser kaynaklı ölüm oranlarında Ağrı tekrar Türkiye’nin ilk sırasında.
Bu sonuç, bir istatistikten çok daha fazlasını ifade ediyor. Her yıl bir evin ocağının sönmesi, bir ailenin yüreğine ateş düşmesi ve toplum olarak yüzleşmemiz gereken ağır bir tabloyu simgeliyor.

Bu şehir bu acıyı hak etmiyor. Ve bu gidişat kesinlikle değiştirilebilir.

Neden Ağrı? Sorunun Kökü Nerede?

Bilimsel veriler, kanserin kader olmadığını; risk faktörlerinin doğru yönetilmesi hâlinde tabloyu tersine çevrilebileceğini söylüyor. Ağrı özelinde öne çıkan başlıklar ise şöyle:

Erken tanı yetersizliği: Tarama programlarına katılım oranlarının düşük olması, kanserin geç teşhis edilmesine yol açıyor.

Tütün kullanımı: Kentte sigara tüketimi ve pasif maruziyet hâlâ yüksek. Bu durum özellikle akciğer kanserinde ciddi bir etmen.

Obezite ve hareketsizlik: Sağlıksız beslenme alışkanlıkları, birçok kanser türüyle doğrudan ilişkili.

Çevresel riskler: Isıtma yöntemleri, su ve toprak kalitesi, tarımsal kimyasallar mutlaka düzenli olarak incelenmeli.

Sağlık hizmetlerine erişim: İleri tetkik ve onkoloji hizmetlerinde gecikme, hastaların tedaviye geç başlamasına neden olabiliyor.

Bu tablo, Ağrı'nın makûs talihi değil; çözümü mümkün olan, yönetilebilir bir halk sağlığı sorunudur.

Artık Seyirci Değil, Aktör Olma Zamanı

Ağrı’daki kanser oranları yalnızca bir kurumun sorumluluğunda görülemez. Bu mesele;
İl Sağlık Müdürlüğü’nün, belediyenin, çevre şehircilik il müdürlüğünün, üniversitenin, milli eğitimin ve sivil toplumun ortak sorumluluğundadır.

Bugün yapılması gereken bellidir:

1. Ağrı Kanser Eylem Kurulu kurulmalı.
Bilim insanları, ilgili kurumlar ve yerel yönetimler aynı masaya oturmalı.

2. Kırsal bölgelerde tarama seferberliği başlatılmalı.
Mobil ekipler köylere ulaşmalı; özellikle meme, kolon ve serviks taramaları yaygınlaştırılmalı.

3. Tütünle mücadelede sıkı denetim uygulanmalı.
Okullarda bilinçlendirme programları artırılmalı; denetimler kararlılıkla yürütülmeli.

4. Çevresel risk haritası çıkarılmalı.
Su, toprak ve hava kalitesi düzenli ve bağımsız laboratuvarlarda incelenmeli.

5. Onkoloji hizmetleri güçlendirilmeli.
Personel, cihaz ve erişim kapasitesi artırılmalı; hastaların sevk süreçleri kolaylaştırılmalı.

Ağrı’nın Kaderi Değişebilir

Hiç kimse bu tabloyu “kaçınılmaz bir kader” gibi görmemeli. Bugün gerekli adımlar atılırsa, birkaç yıl içinde çok daha umut verici sonuçlarla karşılaşabiliriz.
Ağrı halkı, en temel insan hakkı olan sağlıklı yaşam hakkını sonuna kadar hak ediyor.

Ben bu şehrin bir evladı olarak, bu verilerin ciddiye alınmasını;
duyarsızlığın değil, bilimin;
ertelenmenin değil, eylemin konuşmasını istiyorum.

Yetkililere Açık Çağrı

Buradan tüm kurumlarımıza sesleniyorum:

Veriler alarm veriyor.
Gecikilen her gün, kaybedilen her can demek.

Ağrı’nın sessiz çığlığı artık duyulmalı.
Bu şehirde kanserle mücadele bir tercih değil, zorunluluktur.

Ağrı için, insanımız için, geleceğimiz için…
Şimdi harekete geçme zamanı.

Yazarın Diğer Yazıları