Prof. Dr. M. Salih GEÇİT

İslam Dünyasına Yönelik Yıkıcı Akımların Yürüttükleri Stratejiler

Prof. Dr. M. Salih GEÇİT

 

Tarih boyunca İslam dünyası, yabancı güçlerin çeşitli yıkıcı akımlarıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu yıkıcı akımlar zaman zaman doğrudan savaşlarla, bazen de daha gizli ve sinsice stratejilerle İslam'a ve müslümanlara karşı  mücadele etmişlerdir.

İslam düşmanları, müslümanların kendilerinden bazı beldeleri fethetmelerini bir türlü benimsedikleri için  İslam İmparatorluğunun büyümesini hazm  etmemişler, her fırsatta İslam devletini zayıflatmak istemişledir.

Zira İslam'ın yayılması ve müslümanların güçlü devletler ve medeniyeler.kurması onların hoşuna girmemiştir.  Özellikle Emevi, Abbâsî, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde büyük toprakların fethedilmesi Bizans ve Sâsânî İmparatorluklarına büyük darbeler vurmuş, onların binlerce senelik medeniyetlerinin yıkılmasına sebep olmuştur.

Diğer taraftan İstanbul'un fethi gibi askeri başarılar, Müslümanların dünyada etkili ve güçlü olmalarına olanak sağlamıştır.

Bu durum müslümanların güçlü oldukları dönemde onların içten içe ve gizliden.gizliye eski güçlerini elde etme konusunda bazı stratejiler geliştirme fikrini doğurmuştur. Zira din, devlet, millet ve medeniyetleri açısından ihtişamlı dönemlerden sonra mağlup ve mahkum durumda olmaları bir türlü kabullenebilecekleri bir durum olmamıştır. O halde eski günlerine ulaşmaları içib müslümanların dağılmasına, parçalanmasına, gücünün kırılmasına, etkinliğinin yok edilmesine yönelik güçlü ve etkin çalışmalar başlamaları gerekiyordu. Bu çerçevede aşağıdaki maddelerin de içinde bulunduğu bazı planlar, projeler, stratejiler hazırlamışardır.

Haçlı Seferleri:

•    Papalar ve krallar, Haçlı Seferleri'ni başlatarak İslam dünyasına karşı büyük bir askeri hamle gerçekleştirmiştir. Bu seferler, doğrudan silah ve orduyla yapılmış büyük bir saldırıdır. İslam toplumlarınds büyük tahribatlara neden olmuştur.

Keşif ve Casusluk Faaliyetleri :

•    Müslüman dünyası üzerinde bilgi toplamak amacıyla "seyyah" kılığına giren casuslar, İslam topraklarını gezerek zayıf noktaları tespit etmeye çalışmışlardır. Bu casuslar, aslında İslam dünyasına yönelik stratejik bilgi toplamayı amaçlamışlardır.

5. Misyonerlik Faaliyetleri* :

•    Misyonerler, din değiştirme ve Hristiyanlık'ı yayma amacıyla İslam dünyasında faaliyet göstermiştir. Bu kişiler, genellikle papaz veya rahip kimliği yerine mühendis, doktor, araştırmacı gibi kılıflara bürünerek halk arasında etkilerini arttırmaya çalışmışlardır. Misyonerlerin amacı, insanları Hristiyanlığa çekmek ve dünya üzerinde Hristiyan egemenliğini kurmaktır.

Masonluk ve Gizli Teşkilatlar :

•    Masonlar, devletlerin iç işlerine sızarak, ekonomik, siyasi ve idari güçleri ele geçirmeye çalışmışlardır. Misyonerler halk kitleleriyle çalışırken, masonlar daha çok gizli bir şekilde devlet yöneticileri, iş adamları, ordu komutanları gibi yüksek mevkilerdeki insanlarla bağlantı kurmuşlardır. Bu şekilde, dünya üzerindeki politikaları ve güç yapısını manipüle etmeyi amaçlamışlardır.

Araplar Arası Kırdırma Politikası :

Osmanlı hilafetini devirirken     birçok emperyalist hareket ve yabancı güç, özellikle Yahudi ve Hristiyan rahipler ve onların arkasındaki yöneticiler, Arapları birbirine kırdırma politikası izleyerek iç savaşı teşvik etmiş ve Müslümanları birbirine karşı kışkırtmıştır. Bu, işgalci ve emperyalist güçlerin kendi çıkarları için Araplar arasında çatışma yaratmaya 
yönelik bir stratejiydi.

Emperyalist güçler, İslam dünyasını zayıflatmak ve kendi çıkarlarını ön planda tutmak için farklı stratejiler izlemişlerdir. Bunlar, doğrudan askeri müdahaleler, casusluk faaliyetleri, misyonerlik çalışmaları ve gizli teşkilatların faaliyetleri gibi çeşitli yöntemlerle gerçekleştirilmiştir. Ancak İslam ümmeti, tüm bu zorluklara karşı tarih boyunca direniş göstermiş ve varlığını sürdürmüştür.

Yazarın Diğer Yazıları