
Toplumun Temeline Dinamit Konulmuş Haberiniz Var mı?
Mehmet Ali Sezer
Eskiden neydi? Genç bir delikanlı sevdi mi bir kızı, ailesiyle beraber doğru kapıya giderdi. “Allah’ın emri, peygamberin kavliyle” der, bir yuvanın ilk adımı atılırdı. Şimdi? Kız istemeye gidenin karşısına resmen dosya çıkıyor! Tapu lazım, işyeri lazım, şehir değişikliği lazım… E, evlilik sadece bu mu? Gönül nerde?
Ağrı başta olmak üzere Doğu’nun birçok yerinde erkeklerin evlenmesi artık neredeyse imkânsız. Çünkü kız tarafı açık açık diyor ki: “Biz kızımızı verirsek Batı’da bir dairesi olacak. İşe sabah gidip akşam dönecek. Anneyle babayla aynı evde oturmak yok. Kızımız istediği zaman uyanacak, canı isterse babasının evine geri gelecek. Keyfi yerinde olacak!”
Yani kız istemeye gidiyorsun, sanki evlilik değil de banka kredisi alıyorsun! Herkes hesap kitap derdinde, kimse 'bu gençler birbirini seviyor mu' diye sormuyor.
Hele bir de kız biraz okul okumuşsa… O zaman şartlar iki katına çıkıyor. “Doktor olacak, mühendis olacak, arabası olacak, evi Ağrı’da olmayacak, Batı’da olacak…” Ortaokul mezunu kız, kendine doktor arıyor! E biz de diyoruz ki: Allah razı olsun, kızınız okusun, bir şey demiyoruz. Ama bu işler hayalle yürümez. Herkesin ayağı yere basmalı.
Bir zamanlar kız istemeye gidenlere “Bu evde kaç koyun var, kaç inek var?” diye sorulurdu. Çünkü hayvan varsa demek ki geçim var, mutfakta tencere kaynıyor. Şimdi hayvan bakıyorsan, “Kızımız bu işlerden anlamaz, biz çok çektik, rahat etsin” deyip geri çeviriyorlar.
E peki soruyorum: Bu memlekette hayvancılık, tarım olmasa nasıl geçineceğiz? Herkes Batı’ya mı göçsün? Herkes yalıda mı otursun? Herkes hizmetçi mi tutsun? Bu neyin özenti hâli?
Sonra da diyorsunuz ki “Neden bu kadar erkek bekar kaldı?”
E kalır tabii! Çünkü karşısına çıkan her kapı taş duvar. Şartlar öyle ağır ki, aşk meşk kalmıyor. Kızlar evlenmiyor, erkekler zaten evlenemiyor. Evlenmeyince ne oluyor? Yuva kurulmuyor. Yuva kurulmayınca da toplum çözülmeye başlıyor.
Bu iş böyle gitmez. Evlilik, ortak bir hayat kurmaktır. İki gencin el ele verip, yoktan var etmesidir. Tapuyla, maaşla, şehirle ölçülmez bu işler.
Kız tarafı da erkek tarafı da artık kendine gelmeli. Evlilikten çok beklenti değil, anlayış olmalı. Yoksa bu gidişle Doğu’da evlenen kalmayacak. Herkes bekar, herkes mutsuz…