Mehmet Ali Sezer

Bayramda Bir Mezar Taşıyla Konuşmak

Mehmet Ali Sezer

Kurban Bayramı gelirken evlerde tatlı bir telaş başlar, market raflarında kurbanlık kuyrukları uzar, çocukların gözleri şeker tezgâhlarında parlar... Ama bazıları için bu bayram sadece bir sessizliktir. Bazı evlerde ne kurban hazırlanır ne kahkahalar yükselir. Çünkü o evlerin sofralarında artık eksik bir tabak, koltuklarında boş bir yer, kalplerinde kapanmayan bir yara vardır.

Sabahın ilk ışıklarıyla yola düşer bazı insanlar. Ellerinde bir demet çiçek, ceplerinde dualar, yüreklerinde koca bir sızıyla yürürler o taş yığınlarının arasına... Mezarlıklar, bayram sabahlarında bir başka sessiz, bir başka ağırdır. Toprağın altındaki her isim bir hikâye anlatır. Kimi bir annenin hasretidir, kimi bir evladın gözyaşı... Kimi bir eşin, kimi bir kardeşin koparılmış yarısıdır.

O mezar taşlarının başında dakikalarca konuşur insanlar. Kimi içinden, kimi sessizce fısıldayarak. Kimse duymasa da bilirler, o mezar taşı duyar. O isim duyar. O toprak duyar. “Bak anne, geldik işte. Yine sensiz bir bayram…” der biri. “Baba, evlatların büyüdü, senin için dua ediyorlar her gece…” diye hıçkırır bir diğeri.

O anda bayramın ne demek olduğunu bir kez daha anlarsın. Bayram, sadece et kavurmak, yeni kıyafet giymek değilmiş. Bayram, bir mezar taşına sarılıp, burnunun direği sızlayarak “Seni çok özledim” diyebilmekmiş. Bayram, gidenin ardından yutkunamayıp, gözlerinden süzülen bir çift yaşla dua edebilmekmiş.

Kalabalık şehirlerin kenarına sıkışmış, unutulmuş mezarlıklarda bile bir günlüğüne hayat başlar. Otlar biçilir, taşlar silinir, dualar okunur, gözyaşları toprağa karışır. Bir çocuk, babasını tanımadığı hâlde mezarının başında oyuncak bırakır. Bir kadın, annesinin mezarına tülbent serip diz çöker. İnsan, insana en çok bu anlarda benzer.

Her bayram mezarlık yolları biraz daha uzar, kalpten kalbe geçen mesafe biraz daha kısalır. Gidenlerin ardından söylenen her kelime, aslında içimizde kalan bir cümledir. Ve biz o cümleleri bayram sabahlarında mezar taşlarına anlatırız.

Unutmayın… Bayram, sadece yaşayanlara değil, gidenlere de kutlanır. Toprağın altında uyuyan sevdiklerimizin ruhuna değmeden geçen bir bayram, eksiktir. O yüzden bu bayramda sadece kurbanlık almayın, bir demet çiçek de mezarlığa götürün. Çünkü bayram, sevdiklerini hatırlamaktır. Yaşarken kıymet bilmek, giderken ardından dua edebilmektir.

Ve bazı bayram sabahlarında… En derin konuşmalar, sessizce bir mezar taşına fısıldanır.

Yazarın Diğer Yazıları