Halil Yılmaz

Bizim Öyküler-4 (Aman Ha!)

Halil Yılmaz

2000 yılından önceki tarihlerde, komşu illerden birinin kütüğüne kayıtlı bir müdür, bizim il milli eğitiminin başındadır.

Renkli bir kişiliğe sahip müdürün, hitap ederken, ham-has dinlemeden kullandığı argo bir kelimesi vardır: 
(Affınıza sığınarak yazıyorum) Kavat.

Kurum faaliyetlerinin görüşüldüğü il özel idaresinin toplantı salonunda, il valisi ile birlikte kurum müdürlerinin de katıldığı bir toplantıda, ateşli bir tartışma yaşanıyor.

İl genel meclisi üyeleri, iktidar- muhalefet elbirliği etmiş gibi, kürsüde bulunan köy hizmetleri müdürünü eleştiri bombardımanına tutuyorlar.

Siyasetçilerin ağır eleştirileri karşısında köy hizmetleri müdürü suspus olmuş kıvranıyor. 
Verecek cevabı olmayınca, alnında biriken terlerleri silmekle meşgul oluyor.

Köy hizmetleri müdürünün düştüğü durumu kabullenemeyen il milli eğitimi müdürü, kulhanbeyi modunda izin almadan ayağa fırlıyor.

Eliyle işaret ederek:
"Ahan bu eleştiren kavatların hepsi siyasetçi. Gidip Angara'daki siyasetçi kavatlardan para alıp getirsinler, ahan bu kürsüdeki kavat da hizmet etsin!!" diye bağırıyor.

Salondakiler, müdürün kişiliğini bildiklerinden, gülme krizine giriyorlar.

Müdür, izin almadan ayağa fırladığı için özür dilme babında, valiye dönüyor... Gülüşmeler bir anda kesiliyor ve  müdürün hitabını iyi bilen vali; oturduğu yerden jet hızıyla ayağa fırlıyor... 
Başparmağını tehdit anlamında sallayarak:
"Aman ha!!! diye bağırıyor.

Toplantı salonunda kahkahalar bir daha yükseliyor.

İl milli eğitim müdürü, eliyle ağzını kapatıp yerine oturuyor. Otururken yanındaki kurum mühendisinin kulağına eğiliyor, tam birşey anlatacak...

Halen ayakta olan vali, ciddiyetten taviz vermeden bir daha bağırıyor:
"Aman ha diyorum! Aman ha!!"

Yazarın Diğer Yazıları