• Haberler
  • Güncel
  • Yapay zeka terörün hizmetinde: Yeni nesil tehditler büyüyor

Yapay zeka terörün hizmetinde: Yeni nesil tehditler büyüyor

Geleneksel çatışmaların yerini hibrit savaş stratejilerine bıraktığı günümüzde, yapay zeka teknolojisi sadece devletlerin değil, terör örgütlerinin de elinde etkili bir araca dönüşüyor.

Geleneksel çatışmaların yerini hibrit savaş stratejilerine bıraktığı günümüzde, yapay zeka teknolojisi sadece devletlerin değil, terör örgütlerinin de elinde etkili bir araca dönüşüyor. Özellikle son yıllarda, yapay zekanın propaganda, eleman devşirme, istihbarat toplama ve siber saldırılar gibi çeşitli alanlarda terör örgütleri tarafından kullanıldığına dair bulgular artıyor.

Teknolojik gelişmelerin etkilerini değerlendiren politika analisti Alexander Clackson’a göre, yapay zeka terör örgütleri açısından sadece bir araç değil, adeta bir “güç çarpanı” niteliğinde. Clackson, “Yapay zeka, küçük grupların dijital varlığını ve psikolojik etki kapasitesini artırarak, kısıtlı kaynakla yapabileceklerini katlayan bir güç çarpanı görevi görüyor,” değerlendirmesinde bulundu.

Clackson, yapay zeka ile üretilen içeriklerin tespit edilmesinin zorluğuna dikkat çekerek, bu durumun radikal gruplar açısından büyük avantaj sağladığını belirtti. “Yapay zekanın ulaşılabilirliği arttıkça, terör örgütleri bunu otonom silah sistemlerine entegre etmenin yanı sıra siber ya da dron sürüleriyle saldırı amacıyla kullanabilir. Bu da teknolojinin saldırıya imkan tanıdığı yeni bir dönem başlatabilir.” şeklinde konuştu.

Yapay zekanın sosyal medya algoritmalarında kullanımı da propaganda stratejilerinin önemli bir parçası haline gelmiş durumda. Clackson, “İlgi çekici içerikleri öne çıkaran bu algoritmalar, içerikleri radikalleşmeye yatkın kullanıcılar için daha görünür hale getirerek aşırılık yanlısı materyalleri istemeden de olsa güçlendirebiliyor,” ifadelerini kullandı.

Özellikle deepfake teknolojisi, kamuoyunu yönlendirmek ve bilgi kirliliği oluşturmak için yaygın olarak kullanılıyor. Clackson’a göre, bu teknolojiyle siyasi liderleri taklit eden sahte videolar üretilebiliyor, hiç yaşanmamış olaylar sahnelenebiliyor. Clackson, “Deepfake teknolojisi aşırı gerçekçi sahte videolar veya ses kayıtları oluşturarak huzursuzluğu kışkırtabilir, hükümetlere olan güveni zayıflatabilir,” dedi.

Aynı şekilde, yapay zekanın siber saldırı alanındaki etkisi de giderek büyüyor. Özellikle kimlik avı (phishing) gibi saldırıların yapay zeka destekli içeriklerle daha inandırıcı hale getirildiğini vurgulayan Clackson, “Bu durum, hedeflerin hassas bilgileri ifşa etme olasılığını artırır,” açıklamasında bulundu.

İstihbarat toplama konusunda da yapay zekanın rolü artıyor. Uydu görüntülerinden sosyal medya verilerine kadar pek çok kaynak, AI algoritmaları tarafından işlenerek analiz edilebiliyor. Clackson, “Bu araçlar, büyük miktarda veriyi insanlardan çok daha verimli analiz edebiliyor. Bu da askeri konuşlanmaların tahmini ya da güvenlik açıklarının tespiti açısından ciddi bir avantaj sunuyor,” diye konuştu.

Son olarak, yapay zeka destekli dronlar da modern savaş stratejilerinde öne çıkıyor. Özellikle piyasada kolay erişilebilen insansız hava araçlarının gözetleme ve saldırı amaçlı kullanımı dikkat çekiyor. Clackson, “Yapay zeka destekli dron saldırıları, küçük grupların rakibe orantısız hasar vermesini sağlayabilir,” ifadeleriyle bu riskin altını çizdi.

Uzmanlar, bu teknolojilerin kötü niyetli aktörlerin eline geçmesinin, küresel güvenlik açısından yeni bir tehdit dalgası oluşturabileceği uyarısında bulunuyor.

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
AA

Bakmadan Geçme