Yapay zeka ile ses klonlama dolandırıcılığı alarm veriyor

Uzmanlar, yapay zeka ile ses klonlama yöntemi kullanılarak yapılan dolandırıcılıkların ciddi mağduriyetlere yol açtığını belirterek vatandaşları görüntü, ses ve kişisel verilerin paylaşımı konusunda uyarıyor.

Yapay zekanın hızla gelişmesiyle birlikte dolandırıcılık yöntemleri de yeni bir boyut kazandı. Son dönemde özellikle bireylerin seslerinin kopyalanarak kullanıldığı dolandırıcılık olaylarında artış yaşanırken, uzmanlar bu durumu “yapay zeka destekli telefon terörü” olarak nitelendiriyor. Ses ve görüntülerin izinsiz şekilde kopyalanarak sahte senaryolarla kullanılması, birçok kişinin maddi ve manevi zarara uğramasına neden oluyor.

Bilişim Uzmanı Emre Özcan, yapay zeka teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte ses klonlama yoluyla yapılan dolandırıcılıkların ciddi bir tehdit haline geldiğini söyledi. Özcan, yapay zekanın insan sesini bire bir taklit edebildiğini ve bu seslerin sahte görüntü ve videolara entegre edilerek kullanıldığını belirterek, “Ses klonlama, sahte görüntü ve videolar, telefon ya da kısa mesaj servisi (SMS) üzerinden gönderilen linkler ve oltalama tuzakları günümüzde adeta telefon terörü haline geldi. Yapay zekanın yaygınlaşmasıyla vatandaşların dikkat etmesi gereken birçok yeni risk ortaya çıktı. Telefon, SMS, görüntü ve ses gibi kişisel veriler korunmalı, bu bilgiler her ortamda paylaşılmamalıdır. Tanınmayan ve güvenilir olmayan sitelere girilmemelidir. Görüntü ve ses kayıtları yabancı ve bilinmeyen kaynaklara kesinlikle yüklenmemeli, yalnızca güvenli siteler tercih edilmelidir.” ifadelerini kullandı.

Dolandırıcıların özellikle tanınmış kişilerin seslerini ve görüntülerini yapay zeka programlarıyla bire bir kopyalayarak sahte videolar ürettiğine dikkat çeken Özcan, bu içeriklerin sponsorlu reklamlar aracılığıyla vatandaşların karşısına çıkarıldığını belirtti. Yatırım vaadi gibi cazip söylemlerle güven oluşturulduğunu vurgulayan Özcan, dolandırıcıların telefon numaralarını maskeleyerek de insanları tuzağa düşürdüğünü ifade etti.

Özcan, dolandırıcıların mesajlaşma uygulamaları üzerinden kişilerin anne, baba ya da yakın akrabalarının sesiyle arama yapabildiğini belirterek, “Şu karta borcum var, acil şu IBAN’a bu parayı gönderir misin?” veya “Telefonum tamirde, yardım eder misin?” gibi ifadelerle insanları kandırdıklarını aktardı. Yapay zeka ile üretilen görüntülerle ailelerin tehdit edildiği olayların da yaşandığını dile getiren Özcan, kişisel verilerin ele geçirilerek şantaj unsuru haline getirildiğini söyledi.

Bu tür durumlarla karşılaşan vatandaşların kesinlikle paniğe kapılmaması gerektiğini vurgulayan Özcan, “Yapay zekayla üretilmiş sahte bir görüntü geldiğinde kesinlikle buna itibar edilmemeli ve savcılığa suç duyurusunda bulunulmalı. Ayrıca mesajlaşma uygulamalarındaki ‘bilinmeyen numaraları sessize al’ özelliği mutlaka kullanılmalıdır.” dedi.

Bilişim Hukuku Derneği Başkanı Avukat Kürşat Ergün ise yapay zekanın dolandırıcılar tarafından etkin şekilde kullanıldığına dikkat çekti. Ergün, herhangi bir kişinin görüntü ve sesinin, yapay zeka yardımıyla gerçeğinden ayırt edilmesi zor içeriklere dönüştürülebildiğini belirterek, bu durumun ciddi hukuki ve toplumsal riskler barındırdığını ifade etti. Ergün, “Bu içerik yapay zeka tarafından üretilmiştir.” şeklinde bir uyarı notunun zorunlu hale getirilmesinin önemine işaret etti.

Şantaj amaçlı kullanılan yapay zeka içeriklerine karşı vatandaşların kesinlikle ödeme yapmaması gerektiğini vurgulayan Ergün, bu tür durumlarda derhal kolluk kuvvetlerine başvurulması gerektiğini söyledi. Ayrıca şüpheli içeriklerin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun “ihbarweb.org.tr” adresi üzerinden bildirilebileceğini hatırlattı.

Uzmanlar, yapay zeka teknolojilerinin hayatı kolaylaştıran yönleri kadar kötüye kullanım riskleri de barındırdığına dikkat çekerek, vatandaşların dijital dünyada daha bilinçli ve temkinli hareket etmesinin büyük önem taşıdığını vurguluyor.

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
AA

Bakmadan Geçme