• Haberler
  • Van
  • Yaban hayvanları ile insan teması ekolojik dengeyi tehdit ediyor, uyarılar geldi!

Yaban hayvanları ile insan teması ekolojik dengeyi tehdit ediyor, uyarılar geldi!

Prof. Dr. Lokman Aslan, yaban hayvanlarının insanlarla artan temasının ekolojik denge ve halk sağlığı için tehdit oluşturduğunu belirterek, vatandaşları doğaya müdahale etmemeye ve yaban hayvanlarına gıda bırakmamaya çağırdı. Çöplüklerin de sorunu artırdığına dikkat çekti.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, yaban hayvanlarıyla insanların temasının artmasının hem ekolojik denge hem de halk sağlığı açısından ciddi riskler doğurduğunu belirterek, vatandaşlara doğaya müdahale etmemeleri yönünde önemli uyarılarda bulundu.


Geniş coğrafyası ve sulak alanlarıyla bünyesinde birçok türden yaban hayvanını barındıran Van Gölü Havzası’nda çeşitli nedenlerle yaralanan hayvanların getirildiği Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi; ameliyathane, rehabilitasyon merkezi, gözlem ve karantina odalarıyla hayvanların bakım ve tedavilerinin yanı sıra rehabilitasyon sürecini de başarıyla gerçekleştirerek tekrar doğal yaşam alanlarına dönmelerini sağlıyor. İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Aslan, merkezin çalışmalarına değinerek, "Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi, bütün yaban hayvanlarının sorunlarıyla ilgilenmekte ve ekolojik dengenin devam etmesi için çalışmalar yapmaktadır. Son yıllarda küresel ısınmanın etkisiyle veya yaban hayata müdahalenin sonucu olarak yaban hayvan–insan çatışmasında büyük artışlar görülmektedir" dedi.

 

"Yaban hayvanlarına yiyecek bırakmak alışkanlıklarını bozuyor"


Aslan, yaban hayvanlarına yapılan bilinçsiz yardımların doğaya zarar verdiğine dikkat çekerek, "Yaban hayvanlarının olduğu alanlara yiyecek bırakmak veya atıkları toplamamak, hayvanların alışkanlıklarını değiştiriyor. Yaban hayvanları insanlara yaklaşmaya başlıyor. Bu da zoonosis hastalıkların, yani hayvandan insana bulaşan hastalıkların artmasına sebebiyet vermektedir" ifadelerini kullandı.


Yaban hayvanlarına aşırı temasın tehlikelerine dikkat çeken Aslan, "Eğer yaban hayvanla insan bu kadar temas haline gelirse, türlerin davranış biçimleri değişir. Bu da onların doğada tutunma gücünü azaltır ve ekolojik dengede büyük bir tahribata neden olur. Sonuç olarak biyolojik çeşitlilik azalır" dedi.

 

"Vatandaşlar yaban hayvanlarına gıda bırakmamalı"


Prof. Dr. Aslan, vatandaşlara önemli bir çağrıda bulunarak, "Yaban hayvanlarına gıda bırakmamalıyız. Eğer bir yaban hayvanı su ya da yiyecek bulmak için yerleşim yerine kadar geldiyse, genellikle insanla temastan korkar ve geri çekilir. Ancak merhamet duygusuyla su veya yem verirsek, bu hayvanlarda alışkanlık oluşturur. Bu kez insanlardan besin beklemeye başlar ve alamadığı zaman çatışma yaşanır" diye konuştu.

 

"Yaban hayvanlarının şehirlere inişi hastalık riskini artırıyor"


Prof. Dr. Aslan, son dönemde Bitlis, Erciş ve Hakkari’de yaşanan yaban hayvanı insan çatışmalarına da değinerek, "Bu olaylar artarsa tilkiler, kurtlar gibi türlerin mahallelere inmesiyle zoonosis hastalıkların, özellikle kuduzun yayılma riski yükselir. Bu nedenle profilaktik önlemler alınmalı, yaban hayata müdahale edilmemelidir" ifadelerini kullandı.

 

"Vahşi çöplükler yaban hayvanlarını şehirlere çekiyor"


Aslan, çöplüklerin de yaban hayatı üzerinde olumsuz etki oluşturduğunu belirterek, "Çöplükler, yaban hayvanlarının kolay beslenebileceği alanlar olduğu için onları şehir merkezlerine çekiyor. Eğer bu vahşi çöplükler kontrol altına alınmazsa, yaban hayvanlarını şehirlerde görmemiz kaçınılmaz hale gelir" dedi.

 

"Doğayı tanımadan müdahale etmemeliyiz"


Prof. Dr. Aslan, doğa gezilerinde ve kırsal alanlarda dikkat edilmesi gereken noktalara da değinerek, "Bir bölgeye giderken oradaki hayvanlar ve doğal yaşam hakkında bilgi edinilmeli. Doğada bulunan yavrular alınmamalı, çünkü yakınlarında mutlaka ebeveynleri bulunur. Doğadan koparılan her canlı, ekolojik dengede bir kayıptır. Türkiye’de yaban hayvanlarının etkileneceği ne kıtlık ne açlık ne yokluk var. Eğer biz sularını korur, doğayı temiz tutarsak, onların yiyeceğe ihtiyacı olmaz. Yaban hayvanına yiyecek bırakmak, evcilleşmenin ve ehilleşmenin yolunu açar. Bu da sahipsiz hayvan sorununa dönüşür" şeklinde konuştu.


Vatandaşların yaban hayata fazla müdahale etmemeleri gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Aslan, şöyle devam etti:


"Eğer müdahale etmezsek, tüm canlılar birbirinin şerrinden emin olur. Sağlıklı bir yaşam istiyorsak çevremizi kirletmemeliyiz. Çöpümüzü, kanalımızı temiz tutmalı, sağlıklı yaban hayat–sağlıklı hayvan–mutlu insan üçgenini kurmalıyız. Halk sağlığı, hayvan sağlığı ve çevre sağlığı birbirinden ayrı düşünülemez. Bunların hepsi bir bütündür. Bu anlayışla hareket edersek, daha müreffeh ve medeni bir topluma ulaşabiliriz."

 

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme