Van'ın Depreme En Dayanıklı Bölgeleri Hangisi?
Van, Türkiye'nin en yüksek sismik risk taşıyan illerinden biridir. Çünkü şehir, hem Doğu Anadolu Fay Hattı'na hem de Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun uzantılarına yakın bir konumda yer alır.
Van’ın Deprem Gerçeği ve Coğrafi Konumu
Van, Türkiye’nin en yüksek sismik risk taşıyan illerinden biridir. Çünkü şehir, hem Doğu Anadolu Fay Hattı’na hem de Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun uzantılarına yakın bir konumda yer alır. 2011 yılında yaşanan büyük deprem, bu gerçeği bir kez daha ortaya koymuş ve şehir genelinde yapı güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Van Gölü çevresi, topoğrafik yapısı ve jeolojik zemini itibarıyla farklı risk seviyelerine sahip alanlardan oluşur. Bu nedenle kentin bazı bölgeleri görece daha dayanıklı kabul edilirken, bazıları daha fazla tehlike barındırır.
Zemin Yapısı Van’da Deprem Dayanıklılığını Nasıl Etkiliyor?
Deprem riskini belirleyen en temel faktörlerden biri zeminin yapısıdır. Van’ın büyük bir bölümü alüvyon tabanlı, gevşek topraklardan oluşur. Bu tür zeminler, sarsıntı sırasında enerjiyi ememediği için dalgaların büyüyerek yüzeye ulaşmasına neden olur. Ancak şehrin yüksek kesimleri ve kaya zeminli bölgeleri, bu açıdan daha avantajlıdır. Özellikle Van Gölü’nün kuzeydoğusunda ve doğu istikametindeki yüksek alanlarda yer alan mahalleler, jeolojik olarak daha sert zeminlere sahip oldukları için görece daha güvenli sayılır.
Jeoloji mühendislerinin hazırladığı bölgesel etüt raporlarına göre, kaya zemine sahip bölgelerde yapılaşmanın dikkatle planlanması durumunda deprem etkisi minimize edilebilir. Bu bağlamda Van’ın kuzey kesimleri, şehir merkezine göre daha sağlam zemin özellikleriyle ön plana çıkar.
Van’da Görece Daha Dayanıklı Bölgeler Hangileridir?
Van genelinde yapılan jeoteknik incelemelere göre, şehirdeki bazı bölgeler depreme dayanıklılık bakımından diğerlerine kıyasla avantajlı konumdadır. İpekyolu ilçesinin kuzeydoğusunda bulunan Bostaniçi, Yalım Erez ve Köprüler civarındaki bölgeler kaya zemin üzerine kuruludur. Bu da binaların zeminden kaynaklı dalgalanma etkisine daha az maruz kalmasını sağlar.
Ayrıca Edremit ilçesinin yüksek kotta yer alan mahalleleri, hem zemin sertliği hem de göl kenarındaki alüvyon yapıdan uzak olmasıyla dikkat çeker. Edremit’in yukarı kısımları, jeolojik olarak Van’ın en güvenli bölgelerinden biri kabul edilir. Tuşba ilçesinde de benzer şekilde yüksek kotta kalan Abdurrahman Gazi, Kalecik ve Alabayır gibi mahallelerin zemini daha sağlam yapıya sahiptir.
Buna karşılık Van merkezde yer alan ve Van Gölü’ne yakın olan Şabaniye, Bahçıvan ve Kazım Karabekir gibi mahallelerde zemin gevşek olduğundan sarsıntı etkisi daha fazla hissedilebilir. Uzmanlar, bu bölgelerde yapılaşmanın mutlaka detaylı zemin etüdüyle yapılması gerektiğini vurgulamaktadır.
Kentsel Dönüşüm ve Yeni Yerleşim Alanları
Van’da 2011 depreminden sonra başlatılan kentsel dönüşüm projeleriyle birlikte, riskli bölgelerdeki birçok yapı yenilendi. Özellikle Tuşba ve İpekyolu ilçelerinde gerçekleştirilen dönüşüm çalışmaları, zemin uygunluğu dikkate alınarak planlandı. Bu süreçte şehirde binlerce yeni konut inşa edildi ve birçok eski bina yıkılarak yerini modern, depreme dayanıklı yapılara bıraktı.
Van Büyükşehir Belediyesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen projelerde, yeni imar planları zemin dayanıklılığı esas alınarak hazırlandı. Bu sayede, kentin kuzeydoğu ve doğu yönlerinde deprem açısından görece güvenli yeni yerleşim alanları ortaya çıktı. Bu bölgelerde yapı denetim sistemleri aktif olarak uygulanmakta, zemin analiz raporları belediye onayı olmadan yapı ruhsatı verilmiyor.
Uzmanlardan Vatandaşlara Uyarı ve Öneriler
Uzmanlar, Van gibi aktif fay hatlarıyla çevrili bir şehirde “tamamen güvenli bölge” kavramının olmadığının altını çiziyor. Ancak jeolojik yapısı sağlam, yapı denetimi etkin şekilde yapılan mahallelerde yaşamak riskleri büyük ölçüde azaltıyor. Ev veya arsa almayı planlayan vatandaşların, mutlaka zemin etüdü raporlarını incelemeleri, bina ruhsatı ve yapı denetimi belgelerini kontrol etmeleri öneriliyor.
Ayrıca yeni yapılan konutlarda kullanılan beton kalitesi, taşıyıcı sistemin mühendislik standartlarına uygunluğu ve yapı temellerinin derinliği de depreme dayanıklılığın belirleyici unsurları arasında yer alıyor.
Van, deprem kuşağında yer alan bir şehir olmasına rağmen, doğru zemin seçimi ve modern mühendislik uygulamalarıyla güvenli yerleşim alanları oluşturmak mümkündür. İpekyolu, Tuşba ve Edremit gibi ilçelerde yüksek kotta bulunan mahalleler, jeolojik olarak sağlam yapılarıyla öne çıkmaktadır. Ancak şehir genelinde kalıcı güvenlik için sadece zemin değil, yapı kalitesi ve düzenli denetim süreçleri de büyük önem taşımaktadır.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme