Uzmandan menopoz dönemindeki kadınlara beslenme tavsiyeleri
Menopoz bir hastalık değil, yaşamın doğal bir evresi: Uzmanlardan beslenme uyarısı!
Kadınlarda genellikle 46-55 yaş aralığında görülen menopoz döneminin, toplumda sıklıkla yanlış bir algıyla “hastalık” olarak değerlendirildiğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Ezgi Aydın, bu sürecin aslında kadın yaşamının doğal bir evresi olduğunu ifade etti. Dr. Aydın, menopozun doğurganlık yeteneğinin sona erdiği bir dönem olduğunu, ancak beraberinde gelen hormonal değişimlerin bazı sağlık risklerini artırabildiğini dile getirdi.
Menopoz sonrası sağlığın korunmasında ve kaliteli bir yaşam sürdürülmesinde beslenmenin temel belirleyicilerden biri olduğunu vurgulayan Aydın, östrojen hormonunun azalmasına bağlı olarak kilo artışı, kemik dokusunda zayıflama ve kalp-damar hastalıkları riskinde artış görülebileceğine dikkat çekti. Bu nedenle menopoz döneminde beslenme alışkanlıklarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi.
Dr. Aydın, menopozu şu sözlerle tanımladı:
“Menopoz, kadınlarda doğurganlık yeteneğinin kaybolduğu 48 ile 55 yaş arasını kapsayan bir dönemdir. Halk arasında her ne kadar bu durum yanlış bir algı ile hastalık olarak görülse de bu durum hastalık değil kadın yaşamının bir evresidir. Ancak menopozda organizmada yaşanan değişiklikler sağlık sorunlarını tetikleyebilmektedir.”
Bu dönemde özellikle şişmanlık, kalp-damar hastalıkları ve kemik erimesi (osteoporoz) riskinin arttığını belirten Aydın, bu riskleri azaltmanın en etkili yollarından birinin dengeli ve doğal beslenme olduğunu ifade etti. Aydın, “Menopoz sonrası sağlığın korunmasında ve kaliteli bir hayat sürdürülmesinde beslenme önemli bir rol oynamaktadır. Bu dönemde kadınlarda oluşma riski yüksek olan şişmanlık, kalp damar hastalıkları ve osteoporoz gibi hastalıkların gelişimini önlemek için doğru, dengeli ve doğal beslenmenin önemi büyüktür” dedi.
Beslenme düzenine ilişkin önerilerde bulunan Aydın, menopoz dönemindeki kadınların günlük besin gruplarını dengeli şekilde tüketmesi gerektiğini vurguladı. Et, yumurta ve kuru baklagiller, süt ve süt ürünleri, sebze ve meyveler ile tahıl grubunun gereksinime uygun miktarlarda alınmasının önemli olduğunu belirten Aydın, özellikle menopoz sonrasında aşırı yağ ve tuz tüketiminden kaçınılmasını tavsiye etti.
Kadınların genellikle 48-52 yaşları arasında menopoza girdiklerini belirten Aydın, bazı kadınlarda bu sürecin daha erken başlayabileceğine dikkat çekti. “Adet kanamalarının 40 yaşından önce kalıcı olarak kesilmesine ‘erken menopoz’ adı verilir” diyen Aydın, menopoz yaşının genetik faktörlerin yanı sıra beslenme, sigara ve alkol kullanımı gibi çevresel etkenlerden de etkilendiğini söyledi.
Menopozun ilk belirtilerinin adet düzensizlikleriyle başladığını aktaran Aydın, menopozal geçiş döneminde hem fiziksel hem de psikolojik değişikliklerin görülebileceğini ifade etti. Ateş basmaları, bu dönemin en sık karşılaşılan şikayetlerinden biri olarak öne çıkarken, Aydın bu durumun çoğu zaman sanıldığı gibi tehlikeli olmadığını belirtti.
Dr. Aydın, “Menopoz döneminin en sık görülen bulgusu ateş basmalarıdır. Her ne kadar sık bir yakınma olsa da bu durum sağlık için bir tehlike oluşturmamaktadır. Aksine, vücutta yaşanan fizyolojik değişikliklerin doğal ve güvenli bir göstergesidir” diye konuştu.
Sağlıklı bir menopoz süreci için kadınların mutlaka hekim kontrolünde olması gerektiğini vurgulayan Aydın, düzenli egzersizin de bu dönemde büyük önem taşıdığını söyledi. Aydın, beslenme düzeninin kişiye özel planlanması ve yaşam boyu hareketli bir yaşam tarzının benimsenmesinin, menopoz döneminin daha sağlıklı ve konforlu geçirilmesine önemli katkı sağladığını ifade etti.
Bakmadan Geçme