Uzay istasyonunda bulunan mikrop dünya dışı yaşam için ipucu mu?
Bilim ve teknoloji dünyası, mayıs ayında da çarpıcı keşiflere sahne oldu. Gelişmeler hem insan sağlığı hem de uzay araştırmaları açısından önemli ipuçları sundu.
Bilim ve teknoloji dünyası, mayıs ayında da çarpıcı keşiflere sahne oldu. Gelişmeler hem insan sağlığı hem de uzay araştırmaları açısından önemli ipuçları sundu. Anadolu Ajansı muhabiri Ayşe İrem Çakır’ın derlediği verilere göre, özellikle Çin’in uzay istasyonunda keşfedilen mikrop türü ve yapay zekayla gerçekleştirilen yaş tahmini araştırmaları öne çıktı.
Çinli bilim insanları, Tiengong Uzay İstasyonu’nda görev yapan Şıncou-15 taykonot ekibinin 2022 Kasım ile 2023 Haziran arasında topladığı örnekleri inceledi. Bu inceleme sonucunda, “cyto bacillaceae” ailesine ait, “niallia” türünden bir mikroorganizmanın daha önce görülmemiş bir varyantı tespit edildi. Uzay istasyonunun mikro yerçekimi ortamında evrimleştiği düşünülen bu mikrobun, yeryüzündeki benzerlerinden belirgin şekilde ayrıldığı kaydedildi.
Almanya’daki Max Planck Hayvan Davranışları Enstitüsü'nün Panama’ya bağlı Jicaron Adası’nda yürüttüğü saha çalışmasında ise kapuçin maymunlarının dikkat çekici davranışları gözlemlendi. Araştırmacılar, adaya kurulan kamera sistemleri aracılığıyla bu maymunların sadece taş ve sopa gibi nesneleri alet olarak kullanmadığını, aynı zamanda adada yaşayan uluyan maymunların yavrularını ağaç tepelerinde yalnız yakaladıklarında yanlarına aldıklarını kaydetti. Bu sıra dışı davranışın ardındaki neden henüz netleşmemişken, bilim insanları bunun güçlü ebeveynlik içgüdülerinden kaynaklanabileceğini değerlendiriyor.
Bir diğer dikkat çeken gelişme, yüz görüntüsünden biyolojik yaş tahmini yapan yapay zeka uygulamasıyla ilgiliydi. Uluslararası bir araştırma ekibi tarafından geliştirilen “FaceAge” adlı yapay zeka aracı, özellikle kanser hastalarının fotoğraflarını analiz etti. Bulgulara göre, sağlıklı bireylerin görünüşü gerçek yaşlarına yakınken, kanser hastaları ortalama 5 yaş daha yaşlı görünüyor. Bu fark, biyolojik yaşlanma ile hastalık arasında önemli bir ilişki olabileceğine işaret ediyor.
Yaşlanma ile ilgili bir diğer araştırma da ABD'den geldi. Bilim insanları, 1054 kişi üzerinde yürüttükleri çalışmada D vitamini ve Omega 3 takviyesinin etkilerini değerlendirdi. Katılımcıların telomer uzunluklarını takip eden araştırmacılar, D vitamini alan bireylerde telomer kısalmasının yavaşladığını gözlemledi. Araştırmanın sonucuna göre D vitamini, hücresel yaşlanmayı yaklaşık 3 yıl geciktirebiliyor. Ancak Omega 3 yağ asidinin bu süreç üzerinde kayda değer bir etkisi görülmedi.
İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsünden Francesco Salvi liderliğinde yürütülen bir başka çalışmada ise yapay zekanın ikna ediciliği test edildi. 600 katılımcıdan oluşan deneyde, bir kısmı insanlarla bir kısmı ise GPT-4 yapay zeka modeliyle tartıştı. Katılımcılara konular hakkında tartışma öncesi ve sonrası anketler uygulandı. Kişisel bilgilerin verildiği durumlarda yapay zekanın ikna ediciliği insanlara göre yüzde 64 daha fazlayken, kişisel bilgi olmadan bu fark ortadan kalktı. Bu sonuç, yapay zekanın kişiselleştirilmiş verilerle nasıl daha etkili hale geldiğini ortaya koydu.
Mayıs ayı boyunca yaşanan bu gelişmeler, bilim dünyasının çok çeşitli alanlarda nasıl ilerlediğini bir kez daha gözler önüne serdi. İnsan sağlığından yapay zekaya, hayvan davranışlarından uzay araştırmalarına kadar pek çok alanda önemli adımlar atıldı.
Bakmadan Geçme





