• Haberler
  • Ekonomi
  • Türkiye uzay limanı kurarak global fırlatma pazarında rol alacak

Türkiye uzay limanı kurarak global fırlatma pazarında rol alacak

Milli Uzay Programı ile uzay yolculuğunda tarihi adımlar atan Türkiye, kritik teknolojilerin geliştirilmesi, yerli üretim ve özel sektör yatırımlarıyla uzay ekonomisinde söz sahibi olmayı hedefliyor.

Türkiye, Milli Uzay Programı çerçevesinde hem kamu hem de özel sektör eliyle attığı adımlarla küresel uzay ekonomisinde daha güçlü bir pozisyon elde etmeyi hedefliyor. Son yıllarda hız kazanan “Yeni Uzay” döneminde, sadece devletler değil özel şirketler de sektöre yatırım yaparak oyunun kurallarını yeniden yazıyor.

2000’lerin başında uzay alanında yatırım yapan ülke sayısı 30 civarındayken, bu sayı 2020’li yıllarda 80’i geçti. 2015-2020 arasında küresel uzay harcamaları yüzde 20 artarken, bu artışın önümüzdeki yıllarda daha da hızlanması bekleniyor.

Geçtiğimiz yıl küresel uzay ekonomisinin hacmi 596 milyar dolar olarak hesaplandı. Bunun 224 milyar dolarlık kısmı doğrudan uzay faaliyetlerini kapsayan "uzay pazarı", 308 milyar dolarlık kısmı ise bu faaliyetler üzerine kurulu "kullanıma hazır çözümler" segmentinden oluştu. 2033 yılında bu ekonominin 1 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.

Bu büyümenin temel sürükleyicisi olarak ise uydu tabanlı hizmetler öne çıkıyor. Özellikle uydu haberleşme (Satcom) ve yer gözlem alanında kullanılan takım uydular, düşük maliyetli ve kısa ömürlü olmalarıyla pazarda büyük bir paya sahip.

Türkiye, bu küresel yükselişe paralel olarak Milli Uzay Programı’nda stratejik adımlar atıyor. İnsanlı uzay yolculuğuyla başlayan süreçte Ay Programı da aktif olarak sürdürülüyor. Kritik teknolojilerin geliştirilmesi, Türkiye’nin bu alanda dışa bağımlılığını azaltırken, bölgesel konumlandırma ve zamanlama sistemi gibi projelerle yeni ekonomik fırsatlar da yaratılıyor.

Aynı zamanda Türkiye, kendi uzay limanını kurarak uygun maliyetli fırlatma hizmetleri sunmayı ve bu sayede hem bölgesel hem de küresel uzay pazarında aktif rol oynamayı hedefliyor. Derin uzay araştırmaları, uzay destek sistemleri ve altyapı yatırımlarıyla birlikte uzun vadeli planlamalar da yapılmakta.

Geliştirilmesi planlanan teknolojiler arasında gelişmiş roket ve uydu motorları, iniş sistemleri, navigasyon sistemleri, Yazılım Tanımlı Radyo (SDR) teknolojileri ve optik haberleşme sistemleri bulunuyor. Faz dizili anten teknolojileriyle birlikte kapsama alanı dinamik olarak ayarlanabilen haberleşme uyduları da hedefleniyor.

Güç depolama, robotik, yapay zeka, otomasyon gibi alanlarda yapılacak yatırımlar sayesinde hem uzay görevlerinin verimliliği artacak hem de uzay araçları için yeni nesil malzemelerin geliştirilmesi sağlanacak. Eklemeli üretim ve malzeme bilimi gibi alanlardaki ilerlemelerle birlikte, hafif ama dayanıklı yapılarla uzay araçlarında verimlilik artırılacak.

Türkiye'nin uzay vizyonu sadece bir tüketici olmanın ötesinde, teknoloji geliştiren ve pazara yön veren bir aktör olma hedefini taşıyor. Özel sektör yatırımlarının da teşvikiyle bu hedefe ulaşılması için önemli adımlar atılmaya devam ediyor.

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
AA

Bakmadan Geçme