Türkiye'nin terörle mücadelesine akademik bir bakış
Prof. Dr. Faruk Kaya, Kurban Bayramı öncesi Türkiye'deki barış ortamına dikkat çekti.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Beşeri Coğrafya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Kaya, yaklaşan Kurban Bayramı vesilesiyle Karaköse Haber'e özel açıklamalarda bulundu. Daha önce kaleme aldığı “Kardeşliğin İklimi; Terörsüz Türkiye” başlıklı köşe yazısındaki mesajlarını detaylandıran Prof. Dr. Kaya, Türkiye’de son dönemde hakim olan huzur ortamının önemine dikkat çekti.
Türkiye’nin uzun yıllardır özlemini duyduğu barış iklimine doğru önemli adımlar attığını ifade eden Prof. Dr. Kaya, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde hissedilen olumlu atmosferin, sadece silahların susmasından ibaret olmadığını vurguladı:
“Bugün ülkemizin dört bir yanında, özellikle de yıllarca terörle anılan bölgelerde yeni ve umut dolu bir bahar havası esiyor. Sessiz ama kararlı bir barış iklimi oluşmakta. Bu, sadece devletin değil, halkın da katkısıyla büyüyen bir iklimdir” dedi.
Kurban Bayramı’nın ruhuna da değinen Kaya, paylaşma, affetme ve bağışlamanın sadece bireysel değil toplumsal barış için de taşıdığı anlamın altını çizdi:
“Bayramlar sadece kurban kesmekle sınırlı değildir. Asıl olan; kibir, öfke, düşmanlık gibi duyguları kurban etmektir. Gerçek kardeşlik, gönüllerin yakınlaşmasıyla mümkündür. Bu, toplumun her kesimi için geçerli bir sorumluluktur” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Kaya, açıklamasında Said Nursî’nin “Uhuvvet Risalesi”nden ve Ahmed-i Hânî’nin “Mem û Zîn” adlı eserinden de alıntılar yaparak, ortak değerler üzerinden toplumsal birlik çağrısında bulundu. Nursî’nin “Cehalet, zaruret ve ihtilafa karşı san’at, marifet ve ittifakla mücadele edilmesi gerektiği” yönündeki sözünü hatırlatan Kaya, bu yaklaşımların bugün daha da anlam kazandığını belirterek:
“Ahmed-i Hânî’nin asırlar öncesinden seslendiği gibi; ilimle yükselmenin zamanı. İçimizdeki birlik duygusunu pekiştirmezsek, dış müdahalelere açık hale geliriz. Bugün barışı konuşuyorsak, bu yalnızca askeri değil, sosyal ve kültürel bir başarıdır” şeklinde konuştu.
Ekonomik ve Toplumsal Maliyet
Yaklaşık 40 yıldır devam eden terör sorununun Türkiye'ye hem insan hem de ekonomik kaynaklar bakımından ağır maliyetler yüklediğini belirten Prof. Dr. Faruk Kaya, çeşitli araştırmalara göre terörle mücadeleye harcanan kaynakların 300 ila 450 milyar dolar arasında olduğunu, bazı analizlerde ise bu maliyetin fırsat kayıplarıyla birlikte 1 trilyon doları aştığını söyledi:
“Bu kaynaklarla 10 binlerce okul, sağlık merkezi, üniversite, sosyal konut yapılabilirdi. Barışın kalıcı hale gelmesi, bu tür yatırımların önünü açacaktır. Toplum olarak, bu büyük fırsatı değerlendirmeliyiz” diye konuştu.
Toplumun Rolü
Sadece devletin değil, toplumun her kesiminin barışı desteklemesi gerektiğine dikkat çeken Kaya, bireysel sorumluluğun altını çizdi:
“Her bireyin, bu süreçte sorumluluk alması gerekiyor. Terörsüz bir Türkiye, ancak ortak irade ve bilinçle mümkün olabilir. Bu ülkenin çocuklarına bırakacağımız en kıymetli miras barış dolu bir vatandır” dedi.
Son olarak Kurban Bayramı’nın, bu birliğin başlangıç noktası olması temennisinde bulunan Prof. Dr. Faruk Kaya, sözlerini şu çağrıyla noktaladı:
“Gelin bu bayramı, millet olarak yeniden kucaklaştığımız, affettiğimiz, anladığımız bir dönüm noktası yapalım. Kalplerden kini, hayattan hoşgörüsüzlüğü silelim. Bu bayram sadece bir gün değil, bir milat olsun. Türkiye’den yükselecek barış çağrısı, tüm gönül coğrafyamıza umut taşısın.”
Bakmadan Geçme




