Türkiye'nin sivil havacılık vizyonu küresel ölçekte büyüyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Uluslararası Sivil Havacılık Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türk sivil havacılığının köklü geçmişi ile modern teknolojilerin buluştuğu güçlü bir sektör haline geldiğini söyledi. Havacılığın tarih boyunca yeniliğin ve ilerlemenin itici gücü olduğunu belirten Uraloğlu, artık bu alanın yalnızca bir ulaşım yöntemi değil, ekonomik kalkınma, turizm, kültürel etkileşim ve küresel işbirliğinin temel unsurlarından biri olduğunu ifade etti. “Türk sivil havacılığı, köklü geçmişinden aldığı güçle modern vizyonu birleştirerek uluslararası rekabet sahnesinde önemli bir noktaya ulaştı.” değerlendirmesinde bulundu.

Uraloğlu, bu yıl hayata geçirilen Yeni Sivil Havacılık Modeli ile sektörde denetimsiz hiçbir alan bırakılmadığını, risk temelli denetim anlayışının daha da geliştiğini belirtti. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün devreye aldığı KDM-ERP Sistemi sayesinde yolcu şikayetlerinden sertifikasyon süreçlerine kadar tüm adımların dijitalleştirildiğini söyleyen Uraloğlu, Yolcu Hakları Modülü ile taleplerin tek merkezden yönetildiğini, Sertifikasyon Modülü ile hava araçlarının artık Türkiye’de uluslararası standartlarda sertifikalandırılabildiğini kaydetti. Böylece yerli üretim havacılığında dış onay ihtiyacının ortadan kalktığına dikkat çekti.

Havacılık alanında Türkiye’nin çok boyutlu bir büyüme yakaladığını dile getiren Uraloğlu, kıtaların kesiştiği noktada bulunan ülkenin gökyüzünde de bir köprü görevi üstlenerek dünyayı birbirine bağladığını ifade etti. Son 23 yılda ulaştırma sektörünün tüm modlarına toplam 300,1 milyar dolar yatırım yapıldığını, bunun 24,5 milyar dolarının hava yoluna ayrıldığını hatırlattı. 2002’de 26 olan havalimanı sayısının 58’e yükseldiğini, hava ulaştırma anlaşması yapılan ülke sayısının ise 81’den 175’e çıktığını belirtti. Uraloğlu, dış hat uçuş noktalarının 60’tan 355’e ulaşarak tarihi bir genişleme kaydettiğini söyledi.

Uluslararası işbirliklerinde de verimli bir yıl geçirdiklerini vurgulayan Uraloğlu, 22 müzakere yapıldığını, 6 yeni hat açıldığını ve 79 yeni frekans kazanıldığını ifade etti. Çin ve Endonezya ile yapılan düzenlemeler sonrasında Asya pazarında güçlü bir ivme yakalandığını kaydeden bakan, THY’nin 13 yıl sonra İstanbul-Şam uçuşlarını yeniden başlatmasının bölgesel havacılıkta yeni bir süreci tetiklediğini söyledi. THY’nin İstanbul-Sevilla ve İstanbul-Port Sudan hatlarını hizmete açmasıyla Türkiye’nin bu ülkelerle olan ekonomik ve kültürel bağlarının daha da güçlendiğini dile getirdi.

Türkiye’nin havacılıkta sürdürülebilirlik hedeflerine de değinen Uraloğlu, SAF kullanımının artmasıyla çevresel duyarlılık temelinde yeni bir dönemin başladığını belirtti. Türk Hava Yolları’nın 2022’den itibaren SAF kullanmaya başladığını hatırlatarak, bu dönüşümün sadece çevresel bir adım değil, enerji politikaları açısından da stratejik bir hamle olduğunu söyledi. Ülkenin 2053 net sıfır emisyon hedefine uygun şekilde ilerlediğini ifade etti.

Türkiye’nin transit uçuşlar ve küresel havacılık ağı açısından da kritik bir merkez olduğuna vurgu yapan Uraloğlu, 2024’te 231 milyon yolcuya hizmet verildiğini ve Türkiye’nin Avrupa’da üçüncü, dünyada yedinci sıraya yerleştiğini kaydetti. İstanbul Havalimanı’ndaki üçlü bağımsız pist uygulamasıyla Avrupa’da ilk, dünyada ABD’den sonra ikinci ülke olduklarını belirterek “Üç uçak aynı anda iniş-kalkış yapabiliyor, bu da havacılık kapasitesini ciddi şekilde artırıyor.” dedi.

Sektörde nitelikli insan kaynağına da yatırım yaptıklarını aktaran Uraloğlu, yıl sonunda lisanslı pilot sayısının 16 bin 30’a, gelecek yıl ise 17 bin 102’ye çıkacağını belirtti. Ayrıca lisanslı balon pilotu sayısının 2026 sonunda 723’e yükseltilmesinin planlandığını açıkladı. Denetimlerin artırılacağını söyleyen Uraloğlu, bu yıl içinde 1856 denetim yapılacağını, 2026’da ise bu sayının 2 bin 399’a çıkarılacağını ifade etti.

Uraloğlu, tüm bu adımların Türk sivil havacılığını hem kapasite hem hizmet kalitesi açısından yeni bir seviyeye taşıdığını ve Türkiye’nin küresel havacılıkta daha görünür, daha etkili bir güç haline geldiğini vurguladı.