Türkiye kolşisin üretimiyle dışa bağımlılığı azaltıyor
İstanbul Üniversitesi liderliğinde kurulan INFLAM-IST platformu, Ailevi Akdeniz Ateşi ve diğer iltihaplı hastalıkların tedavisinde kullanılan kolşisin ilacının ham maddesini Türkiye'de üretmeye başladı.
İstanbul Üniversitesi öncülüğünde faaliyet gösteren INFLAM-IST platformu, gut, Ailevi Akdeniz Ateşi (AAA) ve Behçet hastalığı tedavisinde kullanılan kolşisin ilacının ham maddesi olan acı çiğdem (Colchicum) bitkisinin Türkiye’de üretilmesine yönelik çalışmaları başarıyla tamamladı. Platform, aynı zamanda kolşisin için yeni ilaç formları geliştirerek hastaların tedaviye erişimini kolaylaştırmayı hedefliyor.
İstanbul Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Gül, Ailevi Akdeniz Ateşi’nin genetik bir hastalık olduğunu ve tekrarlayan iltihap ataklarına yol açtığını belirtti. Prof. Dr. Gül, "Hastalık özellikle Türkiye’de yaygın ve karın, göğüs ve eklemlerde 1-3 gün süren iltihap ataklarına neden oluyor. Tedavi edilmediğinde amiloidoz gibi ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor" dedi.
Kolşisin ilacının ham maddesi, endemik Colchicum bitkisinden elde ediliyor ve bugüne kadar yurt dışından ithal ediliyordu. Türkiye’de bitkiden ham madde üretimi ile artık dışa bağımlılık sona erecek. Prof. Dr. Gül, "Kolşisin tedaviye erken başlandığında AAA ataklarını engelliyor. İlacın ham maddesinin Türkiye’de üretilmesi, hem ekonomik kazanç sağlayacak hem de tedaviye erişimi artıracak" ifadelerini kullandı.
Yeni ilaç formları sayesinde kolşisin, çocuklar ve ilaca yanıt veremeyen hastalar için daha kullanışlı hale gelecek. Ayrıca biyolojik ilaçlarla, kolşisine yeterli yanıt veremeyen hastalarda İnterlökin-1 etkisi azaltılarak atakların sıklığı düşürülecek. Prof. Dr. Gül, "Yeni ilaçların geliştirilmesiyle hastaların önündeki tedavi seçenekleri artacak ve ilaca ulaşım kolaylaşacak" dedi.
INFLAM-IST platformu, biyogösterge çalışmalarıyla hangi hastaların kolşisine direnç gösterdiğini ve yeterli yanıt vermeyen hastaların belirlenmesini de araştırıyor. Kolşisin üretim süreci, saksılardan tarlalara aktarılarak, yüksek verim sağlayacak şekilde yürütülüyor. Türkiye’de kurulan üretim tesisleri, hem ham madde üretimini hem de yeni ilaç formlarının geliştirilmesini mümkün kılacak.
Prof. Dr. Gül, kolşisin ile biyoyararlanımı yüksek yeni ilaç formlarının tamamlanmak üzere olduğunu belirterek, "Bu sayede tedaviye yanıt veremeyen hastalar için daha rahat kullanılabilir formlar sunulacak ve çocuklar da ilacı kolaylıkla alabilecek" dedi.
Yeni üretim ve geliştirme çalışmaları, hem Türkiye’de hem de ilaca ihtiyaç duyan diğer ülkelerde önemli avantaj sağlayacak ve hastaların tedaviye erişimini artıracak.
Bakmadan Geçme




