Türkiye'de yapay zekayla gayrimenkul değerleme uygulamaları yaygınlaşıyor
Gayrimenkul sektöründe yapay zeka destekli değerleme ve analiz sistemleri yaygınlaşırken, maliyetlerin düşürülmesi ve yatırımcının doğru projelere yönlendirilmesi hedefleniyor.
Türkiye’de gayrimenkul değerlendirmesinde yapay zeka kullanımının yaygınlaşması, hem proje geliştiren firmalara hem de yatırımcılara önemli avantajlar sağlıyor. Yapay zeka teknolojileri, kira getirisi, değer artış potansiyeli ve arz-talep dengesi gibi unsurlara ilişkin geniş kapsamlı analizler sunarak sektörün dönüşümünde kritik bir rol üstleniyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının gelecek yıl devreye almayı planladığı “Değer Bilgi Merkezi” uygulamasının da Türkiye genelindeki taşınmazlara ilişkin piyasa değerlerini dijital bir sistem üzerinden toplaması ve analiz etmesi öngörülüyor.
Gayrimenkul yatırım danışmanı ve yazılım mühendisi Burak Ustaoğlu, yaptıkları çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulundu. Ustaoğlu, Dubai’de geliştirdikleri projelerde yapay zeka destekli değerleme sisteminin aktif olarak kullanıldığını ve Türkiye’de de bu uygulamaları devreye almaya başladıklarını belirtti. Özel sektör olarak bu teknolojinin yaygınlaşmasına destek vermeyi amaçladıklarını ifade etti.
Ustaoğlu, geliştirdikleri çok dilli sanal asistan sayesinde, gayrimenkul alım sürecinde yatırımcıların merak ettiği birçok sorunun yapay zeka aracılığıyla yanıtlandığını söyleyerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Yapay zeka, gayrimenkul sektöründe yeni bir dönem başlattı. Yapay zeka teknolojilerinin kullanılması, inşaat geliştiricilerine maliyeti düşürme imkânı sunuyor. Morgan Stanley Research’e göre firmalar bu sayede yüzde 37 tasarruf sağlayabiliyor. Bu tasarruf, doğru lokasyon ve proje seçiminde yapay zekanın devreye girmesiyle mümkün oluyor.”
Ustaoğlu, yapay zekanın Türkiye’deki projelerde de maliyet avantajı sağladığını belirterek, “Bu durum, vatandaşın ürüne yüzde 20-30 daha uygun fiyatla erişebilmesini sağlıyor. Yapay zeka kullanımı arttıkça konut fiyatlarında erişilebilirlik de artacaktır.” ifadelerini kullandı.
Geliştirdikleri sanal asistan sistemine ilişkin bilgi veren Ustaoğlu, “Sanal asistanlarımız 80 dilde hizmet verebiliyor. Yatırımcılar aradığında bütçelerine uygun projeleri, bölge karşılaştırmalarını ve gayrimenkullerin gelecekteki değerlemelerini bu sistem üzerinden öğrenebiliyor.” dedi.
Türkiye’de yürüttükleri yapay zeka tabanlı proje tasarımında, veri havuzunun arama motorları, resmi kaynaklar ve sosyal medya eğilimlerinden oluşturulduğunu söyleyen Ustaoğlu, yapay zekanın yatırımcı taleplerine yönelik öneriler sunduğunu belirtti:
“Yapay zekaya Körfez ülkelerindeki yatırımcılar için doğru lokasyonu sorduk. Sapanca bölgesinin yüksek talep aldığını işaret etti ve ardından İtalya Toskana konseptinin uygun olabileceğini önerdi.”
Bakmadan Geçme