Türk elektrikli otobüsleri Dünya yollarında

Avrasya E-Mobilite Derneği Başkanı Haluk Sayar, enerji konferansı kapsamında bulunduğu Antalya’da AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, elektrikli araçların yaygınlaşmasının hem sanayi hem de enerji altyapısı açısından yeni bir dönemi beraberinde getirdiğini ifade etti. Sayar, elektrikli araç sayısının artması ve şarj istasyonlarının çoğalmasının, elektrik talebini doğrudan yukarı çektiğini vurguladı.

Türkiye’nin elektrikli araç üretiminde önemli bir eşiği geride bıraktığını dile getiren Sayar, bu alandaki en somut örneklerden birinin yerli otomobil TOGG olduğunu söyledi. TOGG’un yurt dışı pazarlara açılmasının önemli bir gelişme olduğuna dikkati çeken Sayar, “İnşallah satışlarda da başarılı olacaktır. Tabii ki sadece TOGG değil, Türkiye’deki diğer üreticiler de elektrikli araç üretimine hızla yöneliyor.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin özellikle elektrikli ticari vasıta üretiminde ciddi bir avantaj yakaladığını belirten Sayar, bu alandaki tabloyu şu sözlerle özetledi:
“Özellikle otobüs, midibüs, minibüs gibi ticari vasıta üretiminde Türkiye’nin durumu çok iyi. Sadece Avrupa’da değil, Amerika Birleşik Devletleri’nde, Asya’da inanılmaz elektrikli Türk markalarının otobüslerini, minibüslerini görebilirsiniz. Türkiye elektrikli ticari vasıta üretiminde çok ciddi avantaj yakaladı. Bu, ticari vasıtaların Türkiye’de üretilmesi çok kıymetli. Ticari vasıta araçlarında da çok iddialıyız.”

Sayar, Türkiye’nin otobüs, minibüs ve midibüs ihracatında dünya genelinde 4’üncü sırada yer aldığını belirterek, 1 Ocak–30 Kasım döneminde bu alandaki ihracatın yaklaşık 2 milyar 985 milyon dolara ulaştığını aktardı. Önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 30’luk bir artış yaşandığını kaydeden Sayar, elektrikli modellerin bu ihracat içindeki payının her yıl yükseldiğini ifade etti.

Küresel elektrikli otobüs pazarının hızlı bir büyüme sürecinde olduğuna dikkat çeken Sayar, 2021’de 35 milyar dolar seviyesinde olan pazarın 2031’de 440 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini söyledi. Türkiye’nin altyapı, üretim kabiliyeti ve maliyet avantajı sayesinde bu büyümeden daha fazla pay alabileceğini vurguladı.

Elektrikli araçlara geçişin yalnızca enerji kaynaklarıyla ilgili olmadığını dile getiren Sayar, “Elektrikli araçlara petrol bittiği için değil, çevreyle ve doğayla uyumlu olduğu için geçiyoruz.” dedi.

Sayar ayrıca yapay zeka, elektrikli araçlar ve ısıtma-soğutma sistemlerindeki elektrifikasyonun, önümüzdeki dönemde elektrik tüketimini belirleyen üç temel unsur olacağını sözlerine ekledi.