• Haberler
  • Ekonomi
  • TCMB'nin faiz adımı piyasaların yönünü belirleyecek

TCMB'nin faiz adımı piyasaların yönünü belirleyecek

Küresel piyasalarda Fed'in faiz indirimine rağmen temkinli duruşunu koruması, teknoloji şirketlerine yönelik kaygılar ve jeopolitik gelişmeler gündemi şekillendirirken, yurt içinde gözler bugün TCMB'nin alacağı para politikası kararına çevrildi.

ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini beklentilere paralel şekilde 25 baz puan aşağı çekerek yüzde 3,5–3,75 aralığına indirdi. Böylece banka, yılın son toplantısında da faiz indirim döngüsünü sürdürmüş oldu. Fed’in politika metninde ekonomik faaliyetin ılımlı bir hızda genişlemeye devam ettiği, istihdam artışının ise yıl içinde belirgin biçimde yavaşladığı vurgulandı. Faiz kararının 3’e karşı 9 oy çokluğuyla alınması dikkat çekerken, Stephen Miran 50 baz puanlık indirim yönünde oy kullandı; Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee ile Kansas City Fed Başkanı Jeffrey Schmid ise faizin sabit tutulması gerektiğini savundu.

Banka, 2026 yılı için federal fon oranı beklentisini yüzde 3,4’te korurken, 2027 ve 2028 tahminlerini de yüzde 3,1 seviyesinde bıraktı. Enflasyon beklentileri hafif aşağı yönlü güncellenirken, büyüme tahminlerinde yukarı yönlü revizyona gidildi. Açıklamalar sonrası Fed Başkanı Jerome Powell, “Kısa vadede enflasyona yönelik riskler yukarı yönlü, istihdama yönelik riskler ise aşağı yönlü. Bu ikilem politika açısından risksiz bir alan bırakmıyor.” değerlendirmesinde bulundu. Ayrıca piyasaların yakından izlediği “dot plot” grafik, faiz indirimlerinin gelecek dönemde daha kademeli bir hızda ilerleyebileceğine işaret etti.

Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump, Fed’in faiz indiriminin “oldukça düşük” olduğunu savunarak Powell’a yönelik eleştirilerini sürdürdü. Trump, faizlerin çok daha aşağı seviyelerde olması gerektiğini dile getirdi ve Powell’ın görevinin dolacağı mayıs ayı öncesinde yeni adaylarla görüşebileceğini söyledi.

Fed kararının ardından tahvil faizleri dört günlük yükselişini sonlandırırken, dolar endeksi 98,6’ya gerileyerek son haftaların en düşük seviyesini gördü. Altının ons fiyatı karışık bir seyir izlerken brent petrol 61,9 dolar seviyesine çekildi. Oracle’ın beklentileri karşılamayan finansal sonuçları ise teknoloji hisseleri üzerinde baskı yarattı ve bu etki Asya piyasalarına da yansıdı. Japonya, Güney Kore ve Çin endeksleri değer kaybederken, Hong Kong yatay seyretti. IMF’nin Çin ekonomisine yönelik büyüme beklentisini yukarı yönlü revize etmesi ise bölgedeki olumsuz görünümü sınırlamakla birlikte tam anlamıyla çeviremeyedi.

Avrupa tarafında ECB Başkanı Christine Lagarde’ın, bölge ekonomisinin ticaretteki gerilimlere rağmen dayanıklılık gösterdiğini söylemesi öne çıktı. İngiltere hariç Avrupa borsalarında gün satış ağırlıklı tamamlanırken, yatırımcılar bugün BoE Başkanı Andrew Bailey’nin açıklamalarını bekliyor.

Yurt içinde ise dikkatler tamamen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın açıklayacağı faiz kararına çevrilmiş durumda. Piyasa beklentileri, AA Finans anketine göre TCMB’nin politika faizini 150 baz puan indirerek yüzde 38’e çekebileceği yönünde. BIST 100 endeksi dün günü yüzde 0,40 kayıpla tamamlarken, dolar/TL yeni güne 42,61 seviyelerinden başladı. Analistler teknik açıdan BIST 100’de 11.100 ve 11.000 puanın destek, 11.300 ve 11.400 puanın ise direnç olarak öne çıktığını ifade ediyor.

Günün veri gündeminde; Türkiye’de perakende satışlar, BoE Başkanı Bailey’nin konuşması, TCMB’nin faiz kararı, haftalık para ve banka istatistikleri ile ABD’de işsizlik maaşı başvuruları ve dış ticaret dengesi bulunuyor. Piyasalar, özellikle 14.00’te açıklanacak TCMB kararının ardından yönünü daha net belirleyecek.

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
AA

Bakmadan Geçme