Sosyal Medyada Sessiz Sessiz Büyüyen Tehlike: TikTok A4 Challenge Nedir?
Görünmeyen Tehlike: Çocukları Ölümcül Yola Sürüklüyor...
Bir A4 kağıdı kadar zayıf olabilmek için yarışan çocuklar... Evet yanlış okumadınız. TikTok’ta başlayan ve saniyeler içinde tüm sosyal medya platformlarını ele geçiren A4 Challenge akımı, 10-14 yaş arası çocukları hedef alarak, zayıflık uğruna ölümcül sonuçlara sürükleyebilecek bir tuzağa dönüşmüş durumda. Gözü dönmüş bir beğeni yarışı, çocukların beden algısını alt üst ediyor. Aynaya A4 kağıdı tutarak kendini yeterince ‘zayıf’ gören çocuklar, bu görüntüyü paylaşmak için sağlığından vazgeçiyor. Uzm. Dr. Cemre Yaşöz, “Bu akım masum bir paylaşım gibi görünse de, çocukların sağlıksız diyetlere başlamasına, yetersiz beslenmeye ve ciddi yeme bozukluklarına sürüklenmesine neden oluyor.” diyerek durumun ciddiyetini vurguluyor. Çocuklar, sosyal medya üzerinde her gün verilen görevleri yerine getiriyor. Görevlerin çoğu kişisel bilgi paylaşımı ve vücutlarının görünümüne odaklanıyor. Akran baskısının zirvede olduğu bu yaş grubunda, çocukların dur diyebilecek bir kontrol mekanizması neredeyse yok. Çocukların bedenlerini A4 kağıdı ile karşılaştırarak kendilerini ‘yeterince iyi’ hissetmemesi, özgüvenlerini yerle bir ediyor. Dr. Yaşöz, “Bu sadece beden değil, zihin sağlığını da çürüten bir süreç” diyerek aileleri uyarıyor. Deodorantı uzun süre cilde sıkmak, kaynar su içmek gibi geçmişin ölümcül akımları arasında yer almaya başlayan A4 Challenge, içeriğin tehlikesi arttıkça izlenme oranı da yükseliyor. Bu da sosyal medyadaki “ne kadar risk, o kadar ilgi” döngüsünün yeni bir kanıtı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden Dr. Gizem Durcan’ın açıklamaları çarpıcı: “Ergenlerin %10’u internet bağımlısı. Sosyal medya artık bir ‘kurtarıcı’ değil, bir ‘tuzağa’ dönüşmüş durumda.” Özellikle ailelerinden yeterince ilgi görmeyen ya da ruhsal sorunlarla boğuşan çocuklar, bu tür akımları bir ‘kaçış noktası’ olarak görmeye başlıyor. A4 Challenge gibi görsel akımlar, onların zayıf noktalarını hedef alarak hızla yayılıyor. Uzmanlara göre bu akımı durdurmanın tek yolu, çocuklara dijital okuryazarlık kazandırmak ve onları sanal dünyanın acımasızlığına karşı donanımlı hale getirmek. Ancak bu da yeterli değil. Ailelerin, çocuklarının sosyal medya kullanımını yalnızca izlememesi; onları anlaması, duygularını paylaşması ve gerçek dünyayla yeniden bağ kurmalarına yardımcı olması şart.Bu Bir Yarış Değil, Sessiz Bir Çöküş
Psikolojik Etkiler Fiziksel Yıkımdan Daha Ağır
Dijital Dünyada Gerçek Hayat Kayboluyor
Ailelere Çağrı: Ekrana Değil, Göze Bakın
Bakmadan Geçme





