İsrail Neden Türkiye’deki Bu Tarihi Yazıtın Peşinde? Şok Gerçek Ortaya Çıktı!

Türkiye’nin kalbinde, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin derinliklerinde saklanan Siloam Yazıtı bir anda dünya gündemine oturdu. Çünkü İsrail yıllardır bu yazıtın peşinde! Ama mesele sıradan bir arkeolojik eser değil… Bu taş parçası İsrail için “modern Yahudi devletinin tarihsel meşruiyetinin kanıtı” sayılıyor.

TARİHİ TAŞ ÜZERİNDEN SİYASİ SATRANÇ!

İsrail bu yazıtı sırf kültürel miras diye istemiyor. Plan çok daha büyük! Amaç, Kudüs’teki varlıklarını binlerce yıl öncesine dayandırmak ve işgallerine “tarihsel dayanak” üretmek.

• 1998’de dönemin Başbakanı Benjamin Netanyahu, Mesut Yılmaz’dan yazıtı istedi, hatta Türkiye’ye Osmanlı eserlerinden “istediğinizi alın” teklifini sundu. Ret cevabı aldı.

• 2007’de Kudüs Belediye Başkanı Uri Lupolianski yine bastırdı. Yine reddedildi.

• 2017’de İsrail Kültür Bakanı Miri Regev işi hayvan takasına çevirdi, “iki fil karşılığında yazıtı verin” dedi. Türkiye kabul etmedi.

• 2022’de Cumhurbaşkanı Isaac Herzog Ankara’ya geldiğinde konu yeniden açıldı. Türk makamları, “Söz konusu bile değil!” diyerek noktayı koydu.

Ama İsrail vazgeçmedi. Kopyasını Kudüs’teki Hizkiya Tüneli’ne yerleştirdi. Orijinali ise hâlâ Türkiye’nin elinde.

PROF. AFYONCU: “O DÖNEMDE İSRAİL DİYE DEVLET YOKTU!”

Millî Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Erhan Afyoncu, yazıtın aslında Osmanlı tarafından koruma altına alındığını hatırlatarak çok net konuştu:

“Bu yazıt 1882’de İstanbul’a geldiğinde Kudüs Osmanlı toprağıydı. Kendi toprağımızdan çalınmasın diye getirdik. O dönemde İsrail diye bir devlet bile yoktu!”

Afyoncu’ya göre yazıt, Yahudi tarihiyle ilgili en önemli üç yazıttan biri. 1880’de Kudüs’te bulundu, çıkarılırken parçalandı ve İstanbul’a gönderildi. Bugün hâlâ İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin en kritik eserlerinden biri.

TARİHİ HİKAYE: BİR ÖĞRENCİNİN KEŞFİ!

Yazıt ilk kez, 16 yaşında bir öğrencinin keşfiyle gün yüzüne çıktı. Kudüs’teki Şiloah Tüneli’nde duvarlara oyulmuş haldeydi. Osmanlı, hemen devreye girdi ve eseri sahiplenerek İstanbul’a taşıdı.

Çünkü Osmanlı hukukuna göre, imparatorluk topraklarında bulunan her antik eser, devletin malıydı. Ve bu yüzden yazıtın bugün de Türkiye’nin envanterinde bulunması tartışmasız bir hak.

YAZITTA NE YAZIYOR?

Kısmen okunabilen satırlar, bir su tünelinin yapılışını anlatıyor:

• İşçilerin kazmalarıyla iki yönden ilerleyip ortada birleşmeleri…

• Kanalın açılış anı…

• Suların Şiloah Havuzu’na akışı…

Sıradan bir inşaat kaydı gibi görünen bu satırlar, İsrail tarafından devletin köken belgesi olarak yüceltiliyor.

TAŞ PARÇASI MI, DEVLETİN TEMELİ Mİ?

Türkiye için sıradan bir tarihi eser, İsrail için ise “varlık belgesi”! Bu yüzden İsrail yıllardır bu yazıtın peşinde. Ama Türkiye her defasında aynı yanıtı verdi:

“Bu yazıt bizim, Osmanlı’dan bize kalan miras. Gitmeyecek!”