Reflü hastaları nelere dikkat etmeli? Gastroenterolog anlattı

Medical Point Gaziantep Hastanesi’nde görev yapan Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Sait Dağ, mide yanması, gaz, şişkinlik, reflü ve sindirim sistemi problemleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Doç. Dr. Dağ, “Mide rahatsızlıkları genellikle basit bir hazımsızlık olarak görülüyor ancak bazı durumlarda bu şikayetler, altta yatan ciddi hastalıkların ilk belirtisi olabilir.” ifadelerini kullandı. Toplumda sıkça duyulan yanlış inanışlara da değinen Dağ, özellikle ‘süt mide yanmasına iyi gelir’ düşüncesinin her zaman doğru olmadığını vurguladı.

“Halk arasında yaygın olan ‘süt mide yanmasına iyi gelir’ inancı her zaman doğru değil. Süt, bazı kişilerde mide asidini geçici olarak azaltabilir ama bir süre sonra mide asidini yeniden artırarak şikayetleri daha da kötüleştirebilir.” dedi.

Gastroenteroloji Uzmanı Dağ, modern yaşam tarzının sindirim sistemi üzerinde ciddi etkiler oluşturduğunu belirtti.

“Hızlı yemek yeme alışkanlığı, düzensiz uyku, stres ve yüksek yağlı beslenme, mide ve bağırsak sağlığını doğrudan etkileyen faktörlerdir. Günümüzde bu nedenlerle reflü, gastrit ve irritabl bağırsak sendromu gibi rahatsızlıklar çok daha sık görülüyor.” açıklamasını yaptı.

Doç. Dr. Dağ, en sık karşılaşılan şikayetlerden biri olan sürekli gaz ve şişkinlik hissinin, tek başına masum bir belirti olarak değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi.

“Sürekli gaz, şişkinlik ve karın ağrısı şikayetleri, bazen gıda intoleransları, mide tembelliği ya da bağırsak florası dengesizliklerinden kaynaklanabilir. Ancak bu durum, çölyak hastalığı ya da kolon kanseri gibi daha ciddi sorunların da habercisi olabilir.” ifadelerini kullandı.

Reflü hastalığı konusunda da uyarılarda bulunan Dr. Dağ, reflü yaşayan kişilerin yaşam tarzı değişikliklerine önem vermesi gerektiğini vurguladı:

“Reflü hastalarının gece geç saatlerde yemek yememesi, asitli ve baharatlı gıdalardan uzak durması, yatmadan en az üç saat önce son öğününü yemesi gerekiyor. Ayrıca kilolu bireylerde kilo kontrolü, hastalığın seyrini olumlu yönde etkiler.”

Endoskopi ve kolonoskopi gibi tanı yöntemlerinin, sanıldığının aksine korkulacak işlemler olmadığını da ifade eden Dağ, bu uygulamaların sindirim sistemi hastalıklarının erken tanısında büyük önem taşıdığını belirtti.

“Endoskopi, mide ve yemek borusundaki rahatsızlıkların erken teşhisi için güvenli bir yöntemdir. Kolonoskopi ise özellikle 45 yaş üzeri bireylerde bağırsak poliplerini ve kanseri erken evrede saptamak açısından hayati öneme sahiptir. Bu işlemler sanıldığı kadar zor ya da ağrılı değildir.” dedi.

Sindirim sağlığının genel sağlıkla doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Muhammed Sait Dağ, vatandaşlara şu önerilerde bulundu:

“Günde en az iki litre su içmek, lifli gıdaları tüketmek, sigara ve alkolü sınırlandırmak sindirim sistemini korur. Mide ya da bağırsak şikayetleri uzun sürüyorsa, bunları önemsememek yerine bir uzmana başvurmak gerekir. Erken tanı, birçok sindirim sistemi hastalığında hayat kurtarıcıdır.”