Prostat kanserinde erken teşhis neden bu kadar önemli?
Erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü olan prostat kanseri, erken teşhis edildiğinde tedavi şansı en yüksek hastalıklar arasında yer alıyor.
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Üroloji Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Prof. Dr. Halil Lütfi Canat, dünyada her yıl yaklaşık 1,5 milyon kişiye prostat kanseri tanısı konulduğunu belirtti. Canat, “Erken teşhis sayesinde hastalığı özellikle lokal evrede tamamen tedavi edebiliyoruz.” dedi.
Her yıl ortalama 350 bin kişinin prostat kanseri nedeniyle yaşamını yitirdiğini ifade eden Canat, bu tür farkındalık günlerinin önemine dikkat çekti:
“Bu farkındalık etkinlikleri sayesinde hastalar, ne zaman kontrollere ve taramalara gelmeleri gerektiğini öğreniyor. Özellikle 50 yaşındaki her erkeğin mutlaka bir üroloji uzmanına giderek prostat kanseri taramasını yaptırmasını istiyoruz. Ailesinde prostat kanseri öyküsü olanların da 40’lı yaşlardan itibaren programa dahil olmaları gerekiyor. Çünkü bu tarama programlarıyla biz hastayı erken evrede yakaladığımızda, artık prostat kanserinden kaybetmiyoruz.”
Prof. Dr. Canat, yaşın prostat kanseri için en önemli risk faktörlerinden biri olduğunu vurguladı. Bunun yanında çevresel ve beslenme alışkanlıklarının da etkili olduğunu dile getiren Canat, “Yüksek yağlı hayvansal ürünlerle beslenen toplumlarda prostat kanserine daha sık rastlıyoruz. Sebze, meyve ve lifli gıda tüketiminin az olduğu toplumlarda da risk artıyor.” şeklinde konuştu.
Kamuoyunda dolaşan yanlış inanışlara da değinen Canat, “Ayakta tuvalet yapmanın prostat kanserine neden olduğuna dair söylemler bilimsel temele dayanmıyor. Başka sağlık sorunlarına yol açabilir ama prostat kanseriyle doğrudan ilişkili değildir.” dedi.
Beslenme ve yaşam tarzının önemine işaret eden Canat, şu uyarılarda bulundu:
“Diyetsel faktörler önemli. Sağlıklı beslenmek gerekiyor. Sigara ve alkol, prostat kanseriyle ilişkisi artık gösterilmiş zararlı alışkanlıklar. Onlardan uzak durmak şart. Lifli gıdalardan zengin, dengeli bir beslenme düzeni oluşturmak, fazla kırmızı et ve doymuş yağ oranı yüksek gıdalardan uzak durmak büyük fayda sağlıyor.”
Tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Canat, prostat kanserinin evresine göre farklı yaklaşımlar uygulandığını söyledi. “Aktif izlem dediğimiz, hastayı sadece takip etmekten, metastatik hale geldikten sonra kemoterapi ve hormonoterapi yöntemlerine kadar geniş bir yelpaze var. Ancak ürologlar olarak en sık karşılaştığımız lokal evre prostat kanserlerinde birinci tedavi seçeneğimiz cerrahidir.” ifadelerini kullandı.
Canat, özellikle robotik cerrahi yönteminin avantajlarına değinerek şunları ekledi:
“Robotik cerrahinin olduğu merkezlerde, sinir koruyucu yöntemlerle ameliyat yapıyoruz. Bu yöntem sayesinde hastalar erken dönemde idrar tutabilme yeteneğini yeniden kazanabiliyor, aynı zamanda cinsel fonksiyonlarını olabildiğince koruyabiliyoruz. Bu da hastaların yaşam kalitesini büyük ölçüde artırıyor.”
Son olarak Canat, tüm erkeklere çağrıda bulundu:
“Her erkek 50 yaşına geldiğinde bir ürologla görüşmeli. Ailesinde prostat kanseri öyküsü olanlar ise 40 yaşından itibaren mutlaka taramalara başlamalı. Erken teşhis, bu hastalıkta hayat kurtarıyor.”
Bakmadan Geçme





