Obezite ve sigara sessiz katil trombozu tetikliyor

Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Muhlis Cem Ar, 13 Ekim Dünya Tromboz Günü dolayısıyla katıldığı Edirne’deki bir sempozyumda, trombozun dünya genelinde en fazla ölüme yol açan hastalıklar arasında ilk sırada yer aldığını söyledi. Anadolu Ajansı muhabirine açıklamalarda bulunan Ar, farkındalık gününün amacının toplumda bu sessiz ama ölümcül sağlık sorununa dikkat çekmek olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Ar, trombozun damarların içinde pıhtı oluşması sonucu kan akışının bozulması ve buna bağlı organ hasarlarının ortaya çıkmasıyla tanımlandığını ifade ederek, “Dünya Sağlık Örgütü verilerine baktığımızda, trombozun neden olduğu hastalıklar dünya genelinde en fazla ölüme yol açan durumlar arasında yer alıyor. Ancak toplumda bunun farkındalığı oldukça düşük” dedi.

Damar sisteminde oluşan pıhtının kan akışını durma noktasına getirdiğini vurgulayan Ar, bunun sonucunda kalp, beyin ve akciğer gibi hayati organların zarar gördüğünü söyledi. Her yıl milyonlarca insanın pıhtı nedeniyle hayatını kaybettiğine dikkat çekerek şöyle konuştu:

“Belki kanser daha çok gündemde ama kanserden daha fazla ölüme yol açan bir rahatsızlıktan bahsediyoruz. Kalp krizi dediğimiz durum, aslında koroner damarların tıkanması sonucu oluşan bir tromboz. Felç, beyin damarlarının tıkanmasıyla ortaya çıkıyor. Akciğer damarları veya bacak damarlarında yaşanan tıkanıklıkların tamamı da birer tromboz örneği. Bu hastalık hem ölümcül sonuçlar doğuruyor hem de sonrasında kişide kalıcı hasarlar bırakıyor.”

Trombozun sadece ölümcül etkileriyle değil, bıraktığı kalıcı komplikasyonlar nedeniyle de önemli bir halk sağlığı problemi olduğuna işaret eden Ar, “Toplumsal açıdan ciddi bir yük oluşturuyor. Fakat alınacak basit önlemlerle bu yükü azaltmak mümkün” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Ar, hareketli yaşam ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarının hastalıktan korunmada büyük rol oynadığını dile getirerek, “Basit tedbirlerle üstesinden gelinebilecek bir sağlık sorunu bu. Düzenli egzersiz yapmak, kilodan uzak durmak ve sigarayı bırakmak tromboz riskini belirgin biçimde azaltır. Obezite ve sigara, kan pıhtılaşması açısından en önemli risk faktörleri arasında. Sigara damar tıkanıklığını artırıyor, obezite de kanın akışkanlığını olumsuz etkiliyor” diye konuştu.

Hastalığın tedavi edilebilir olduğunu, ancak esas olanın önceden önlem almak olduğunu vurgulayan Ar, “Tedavi var ama asıl hedef hastalığın hiç ortaya çıkmaması. Yaşam tarzında yapılacak küçük değişiklikler, ölümcül sonuçların önüne geçebilir” dedi.

Dünya genelinde tromboz farkındalığı yaratmak amacıyla yürütülen çalışmalara da değinen Ar, “Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Tromboz ve Hemostaz Derneği, bu hastalığa dikkat çekmek için 13 Ekim’i Dünya Tromboz Günü ilan etti. Biz de bu kapsamda farkındalık faaliyetleriyle halkı bilgilendirmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.