Narin Güran cinayeti davasında anne Yüksel Güran savunma yaptı
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin dava, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle yargılanan sanıklar arasında anne Yüksel Güran, amca Salim Güran, ağabey Enes Güran ve cesedi taşımakla suçlanan komşu Nevzat Bahtiyar bulunuyor. Davanın üçüncü gününde Yüksel Güran, mahkemede yaptığı savunmayla dikkat çekti.
“Evlendiğimiz Gün Yalan Söylemeyeceğimize Söz Verdik”
Tutuklu sanık Yüksel Güran, savunmasında ailevi geçmişine değinerek şu ifadeleri kullandı:
“Eşim Arif’le evlendiğim gün birbirimize söz verdik: Aç da kalsak, susuz da kalsak yalan söylemeyeceğiz. Şimdi beni ve çocuklarımı suçluyorlar. Oysa bugüne kadar hiçbir kavgamız olmadı, olsaydı yıllar önce olurdu. Tülin’in ölümünden bile beni sorumlu tuttular. Oysa kızım konuşamıyordu ve doğduğunda doktorlar sadece birkaç yıl yaşayacağını söylemişti. Onun vefatı bile iftiralarla üzerime yıkılmaya çalışıldı.”
Savunması sırasında duygusal anlar yaşayan Yüksel Güran, toplumun kendisine karşı acımasız olduğunu vurguladı:
“Narin’in tek hayali gelinlik giymekti. Söz vermiştim, alacaktım. Ama bırakmadılar kızımın bu hayalini gerçekleştireyim. Onun yerine kefen giydirdiler. Tabutunu bile göremedim. Mezarı nerede, onu dahi bilmiyorum. Bir anneye bu kadar büyük bir acıyı nasıl reva görürler? O gün Narin’le birlikteydik. Saçını yıkadım, banyo yaptırdım. Son saçı, son banyosu oldu.”
Anne Yüksel Güran, ailesine yönelik suçlamaların haksız olduğunu savunarak şöyle devam etti:
“22 yıldır evliyim, yoksullukla çocuklarımı büyüttüm. Bir gün komşularımızla tartışmadık. Ama şimdi bizi katil ilan ediyorlar. Nevzat Bahtiyar’a neden bu kadar koruma sağlanıyor? 4 aydır cezaevindeyim, her gün dört duvar arasında sadece Rabbime sığınıyorum. Adaletin tecelli edeceğine inanıyorum. Kim kızımın bu hale gelmesine sebep olduysa, bunun hesabını hem burada hem de ilahi mahkemede verecek.”
Yüksel Güran, mahkemeye hitaben yaptığı konuşmada masumiyetini savundu ve adalet talep etti:
“Narin’i 9 ay karnımda taşıdım, ona nasıl kıyarım? Rabbim şahidimdir, kızımı vahşi bir şekilde kaybettim. Onun mezarını dahi göremedim. Namusumla suçlanıyorum, bir anneye bundan büyük bir acı olamaz. Tüm suçlamaları reddediyorum ve adaletin yerini bulmasını istiyorum.”
Bakmadan Geçme





