Migren tedavisinde yapılan kritik hatalar

Migrenin basit bir baş ağrısı olarak görülmesi ve kulaktan dolma yöntemlerle tedavi edilmeye çalışılması hastalığı kronikleştiriyor.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türk Nöroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Şebnem Bıçakcı, Antalya’da katıldığı bir sağlık kongresinde migren hastalığına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. AA muhabirine konuşan Bıçakcı, migrenin toplumda sanılandan çok daha yaygın görüldüğünü ve özellikle genç yaş grubunda ciddi iş gücü ve yaşam kalitesi kaybına yol açtığını söyledi.

Migrenin sıradan bir baş ağrısı olarak değerlendirilmesinin tanı ve tedavi sürecini geciktirdiğini vurgulayan Bıçakcı, “Migren basit ya da sıradan bir baş ağrısı değildir. Özellikle 15-40 yaş arasındaki bireylerde, daha çok da kadınlarda hayat kalitesini ciddi biçimde bozan bir hastalıktır. En belirgin etkisini ise 25-40 yaş aralığında gösterir.” dedi.

Migrenin genetik yatkınlıkla yakından ilişkili olduğuna dikkat çeken Bıçakcı, aile öyküsünün önemli bir risk faktörü olduğunu ifade etti. Türkiye’de migren görülme oranının yüzde 16,4 seviyesinde olduğuna işaret eden Bıçakcı, “Bu hastalık nadir görülen bir durum değil. Neredeyse her evde bir migrenli olabilir. Üstelik birçok kişi migren hastası olduğunu bilmeden yaşamını sürdürüyor.” diye konuştu.

Migrenin çoğu zaman başka rahatsızlıklarla karıştırıldığını dile getiren Bıçakcı, bunun da tedavinin gecikmesine neden olduğunu söyledi. “Birçok hasta kendini sinüzit zannediyor, kimisi boyun fıtığı olduğunu düşünüyor, kimisi de stres baş ağrısı yaşadığını sanıyor. Oysa bu kişilerin önemli bir bölümü gerçekte migren hastası ve yıllarca bunun farkına varmadan yaşıyor.” ifadelerini kullandı.

Migren tedavisinde en sık yapılan hatanın bilinçsiz ağrı kesici kullanımı olduğunu vurgulayan Bıçakcı, yanlış ve sık kullanılan ilaçların baş ağrısını kronik hale getirdiğini belirtti. Prof. Dr. Şebnem Bıçakcı, “Her ağrı kesici migrene uygun değildir. Migrene özel ilaçlar vardır ve bunlar daha etkilidir. Haftada iki-üç tableti aşan ağrı kesici kullanımı, ilaç aşırı kullanımına bağlı kronik baş ağrısına yol açar. Bu durumda hasta neredeyse her gün baş ağrısı yaşar.” dedi.

Migrenin cerrahi bir hastalık olmadığını hatırlatan Bıçakcı, bilimsel temeli olmayan alternatif yöntemlere karşı da uyarıda bulundu. Bıçakcı, düzenli uyku, yeterli sıvı tüketimi, dengeli beslenme, egzersiz ve stres yönetiminin migren tedavisini destekleyen temel unsurlar olduğunu vurgulayarak, “Kişinin günlük yaşamını ve iyilik halini bozan bir durum söz konusuysa mutlaka uzman desteği alınmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
AA

Bakmadan Geçme