Mangalda kömürleşmiş et tehlikesi: Uzmanlardan yaz uyarısı

Havaların ısınmasıyla birlikte açık hava aktiviteleri ve mangal sofraları da yeniden gündeme geldi. Ancak uzmanlar, bu keyifli anların sağlık sorunlarına yol açmaması için dikkat edilmesi gereken önemli noktalar konusunda uyarıyor. Etin yüksek ateşte pişirilmesi, uygun koşullarda saklanmaması ve dengesiz beslenme gibi etkenler ciddi mide ve bağırsak problemlerine neden olabiliyor.

Medicana Konya Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Bilal Toka, yaz aylarında artan sıcaklıkların, özellikle protein ağırlıklı gıdalarda bakteri üremesini hızlandırabileceğine dikkat çekerek, “Yüksek proteinli etler, özellikle tavuk eti, sıcak havada salmonella gibi bakteriler için uygun bir ortam oluşturabiliyor. Bu nedenle etlerin doğru şekilde saklanması ve uzun süre açıkta bırakılmaması çok önemli” dedi.

Etlerin marine edilip uzun süre dış ortamda bekletilmesinin de risk taşıdığını belirten Toka, “Bu durum, özellikle tavuk etinde salmonella gibi zararlı bakterilerin çoğalmasına neden olabilir. Gastroenterit ve besin zehirlenmesi vakaları bu şekilde artış gösterebilir. Bu nedenle etlerin uygun soğutucularla taşınması, pişirilmeden önce hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.

Ayrıca, mangal sırasında kömürleşmiş et tüketiminin mide mukozasına zarar verebileceğine dikkat çeken Toka, “Aşırı pişmiş, ateşle doğrudan temas ederek kömürleşmiş etlerin, turşu veya sucuk gibi salamura besinlerle birlikte sık tüketilmesi mide ve bağırsak hastalıklarına yol açabiliyor. Bu tür alışkanlıklar, uzun vadede mide yüzeyinin bozulmasına, polip oluşumuna ve tümör gelişimine zemin hazırlayabilir. Özellikle sebze tüketiminin ihmal edilmesi de kabızlık gibi bağırsak problemlerini beraberinde getiriyor” dedi.

Mangal hazırlığında sebzelerin iyice yıkanmasının ve menüde dengeli bir dağılım yapılmasının önemini vurgulayan Doç. Dr. Toka, “Sıcak havalarda bakteriler çok hızlı çoğalabiliyor. Bu yüzden sadece ete odaklı değil, karbonhidrat ve sebze içeriğiyle desteklenen dengeli bir menü hazırlamak gerekiyor. Yalnızca proteinle beslenmek karaciğerin yükünü artırır. Vücut glukoz üretimini karşılayabilmek için proteinleri parçalamaya çalışır, bu da organları yorar” dedi.

Hızlı yemek yemenin de sindirim sorunlarına yol açabileceğini belirten Toka, “Yemeklerin yeterince çiğnenmeden tüketilmesi, mide asidinin bu gıdalara nüfuz etmesini zorlaştırır. Bu da daha fazla mide asidi üretimine, dolayısıyla ülser ve gastrit gibi sorunlara yol açabilir. O yüzden mangal menüsüne mutlaka sebze eklenmeli, gerekiyorsa tatlıyla tamamlanmalı ve ölçülü davranılmalı” diye konuştu.

Doç. Dr. Bilal Toka, “Mangal keyfi sağlığa zarar vermemeli. Gerekli önlemleri alırsak, yazın tadını hem güvenli hem de lezzetli şekilde çıkarabiliriz” diyerek sözlerini tamamladı.