Kalp hastalığı olan kadınlar gebelik planlamadan önce nelere dikkat etmeli?
Kalp hastalığı bulunan kadınlar için gebelik hayati riskler barındırabiliyor.
Kadınlarda görülen bazı kalp hastalıkları, gebelik süreciyle birlikte hem anne hem de bebek sağlığı üzerinde ciddi tehditler oluşturabiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Nuri Cömert, bu konuda toplumda yeterince farkındalık olmadığını belirterek önemli uyarılarda bulundu.
“Belirli bir grup kalp hastalığı olan kişilerin gebe kalması, anne ve bebek sağlığı için riskli olabilir” diyen Dr. Cömert, özellikle doğumsal kalp rahatsızlıkları ve ileri evre kalp yetmezliğinin gebelikle birlikte tehlikeli sonuçlara yol açabileceğini ifade etti.
Gebeliğe engel olabilecek kalp hastalıklarını açıklayan Cömert, “Siyanotik konjenital kalp hastalıkları, ileri kapak hastalıkları, akciğer basıncının yüksek olduğu durumlar ve ileri evre kalp yetersizlikleri gebeliği yüksek riskli hale getirir. Bu gruptaki hastaların gebeliği ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir” dedi.
Kalp kapakçıklarında ciddi darlık ya da yetmezlik bulunan kadınların da benzer riskler taşıdığını vurgulayan Cömert, “Gündelik yaşamda istirahat hâlinde bile nefes darlığı çeken, efor kapasitesi düşük olan hastaların hamile kalmaları uygun değildir” açıklamasında bulundu.
Gebelikle birlikte vücuttaki fizyolojik değişikliklerin kalbi daha da zorladığını belirten Dr. Cömert, “Gebeliğin 5 ila 8’inci haftasında kalp atım hızı artar, kalbe dönen kan miktarı yükselir ve damar duvarları hormonal değişimlerden etkilenerek zayıflar. Bu dönemde kalp üzerindeki yük belirgin şekilde artar” dedi.
Doğum sonrası sürecin de dikkatle yönetilmesi gerektiğini belirten Cömert, “Bebeğin ana atardamara yaptığı baskının doğumla birlikte ortadan kalkması, dolaşım sisteminde ani değişimlere neden olabilir. Bu nedenle doğum sonrası erken dönem de kardiyolojik açıdan yakından takip edilmelidir” uyarısında bulundu.
Gebelikte yaşanan bazı belirtilerin normal karşılanabileceğini belirten Cömert, “Hafif nefes darlığı, çarpıntı, hafif bacak şişlikleri gibi belirtiler fizyolojik kabul edilebilir. Ancak bu şikayetler şiddetlenirse mutlaka hekime başvurulmalıdır” dedi.
Kalp hastalığı tanısı konulmuş kadınların veya ileri yaşta gebelik planlayanların kardiyolojik değerlendirmeye tabi tutulmaları gerektiğini vurgulayan Cömert, “Aile öyküsünde kalp hastalığı bulunan, 35 yaş üstü gebe kalmak isteyen ve risk faktörü taşıyan herkes önceden kardiyoloji uzmanına danışmalıdır” dedi.
Gebelik sürecinin multidisipliner bir ekip çalışmasıyla yürütülmesi gerektiğini belirten Cömert, “Kardiyolog, kadın doğum uzmanı ve hasta iş birliğiyle gebelik süreci planlanmalı. Psikolojik destek sağlanmalı ve bazı durumlarda gebelikten vazgeçilmesi gerektiği konusunda çiftler bilinçlendirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Ancak her kalp hastasının gebe kalamayacağı anlamına gelmediğini vurgulayan Cömert, “Kalbinde küçük delik bulunan ve bu durum kalp-akciğer fonksiyonlarını etkilemeyen kadınlar gebe kalabilir. Geniş deliklerde ise ameliyat sonrası gebelik planlaması yapılabilir” dedi.
Kapakçık değişimi veya tamiri yapılan hastaların da özel kontrollerle gebeliğe izin verilebileceğini belirten Cömert, ritim bozukluğu ve hipertansiyon gibi durumların da uygun tedaviyle kontrol altına alınabileceğini söyledi.
“Gebelik öncesi ablasyon gibi tedaviler sonrası ritim bozukluğu olan hastalar normal şekilde gebe kalabilir. Yüksek tansiyonu olan kadınlar ise gebeliğe uygun ilaçlar kullanılarak takip altında sağlıklı bir gebelik süreci geçirebilir” şeklinde konuştu.
Bakmadan Geçme





