• Haberler
  • Sağlık
  • Kadınların yüzde otuzundan fazlasını etkiliyor: Lipödem nedir?

Kadınların yüzde otuzundan fazlasını etkiliyor: Lipödem nedir?

Prof. Dr. İlhan Gölbaşı, özellikle kadınlarda görülen, kendiliğinden ortaya çıkan morluklar ve ağrılı yağ birikimleriyle seyreden lipödem hastalığına karşı uyarıda bulundu.

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Gölbaşı, “ağrılı yağlanma sendromu” olarak bilinen lipödemin, erkeklerde nadiren, kadınlarda ise sık görülen bir hastalık olduğunu belirtti. Gölbaşı, selülite benzer görüntülere neden olan lipödemin, ağrılı yağ dokusu artışıyla kendini gösterdiğini, ciltte deformasyonlar ve kendiliğinden oluşan morlukların da önemli belirtiler arasında yer aldığını ifade etti.

Özellikle hormon düzeylerinin değişkenlik gösterdiği ergenlik ve menopoz dönemlerinde lipödemin belirgin şekilde arttığını vurgulayan Gölbaşı, “Yağ dokusunun belli bölgelerde yoğunlaşmasıyla ağrı, hassasiyet ve morarma gibi belirtiler görülüyor. Hastalar çoğu zaman selülitle karıştırıyor ancak lipödemin tutulum bölgeleri çok daha karakteristiktir” dedi.

Lipödemin teşhisinin; hastanın şikayetleri, ultrasonla yağ dokusunun ölçümü ve çeşitli tetkiklerle konulabildiğini belirten Gölbaşı, hastalığın ilerlemesi durumunda ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti. “Tedavi edilmezse yağ dokusu zamanla büyüyerek eklem hareketlerini kısıtlayabilir, yürüme yetisini engelleyebilir. Ayrıca lenf damarlarına baskı yaparak lenfödeme yol açabilir” ifadelerini kullandı.

Lipödem hastalarında vücudun üst bölgesinin alt bölgeye göre 1-2 beden daha küçük olduğunu belirten Gölbaşı, hastalığın başlangıçta kalça, diz altı ve bileklerde; ilerleyen evrelerde ise kollarda yağ tutulumu ile kendini gösterebileceğini söyledi. Genetik yatkınlığın da önemli rol oynadığını belirten Gölbaşı, sağlıklı beslenme ve düzenli sporun hastalık seyrinde olumlu etkileri olduğunu ekledi.

Tedavi sürecinde, yüksek frekanslı ses dalgalarıyla çalışan ve lipödemli dokularda etkili olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış bir cihaz kullandıklarını ifade eden Gölbaşı, bu teknolojinin lenf akışını bozan bantları parçalayarak yağ dokusunu normalleştirdiğini ve hastalarda yüz güldürücü sonuçlar elde ettiklerini aktardı.

Lipödemin kadınların yüzde 30’undan fazlasını etkileyebildiğini söyleyen Gölbaşı, özellikle varis şikayetiyle gelen hastaların büyük bölümünde lipödem bulgularına rastlandığını belirtti. Guatr hastalarının ise daha büyük risk altında olduğunu vurgulayan Gölbaşı, ilaçlarını düzenli kullanmayan hastalarda hastalığın birkaç evre birden atlayarak hızlı ilerleyebileceğini ifade etti.

Lipödemin beslenme şekliyle doğrudan ilişkili olduğunu belirten Gölbaşı, “Paketli ürünler, glüten içeren unlu mamuller ve katkı maddeleri lipödemi tetikleyebilir. Bu nedenle bilinçli beslenme ve düzenli kontrollerle hastalık erken evrede yakalanmalı” diyerek farkındalık çağrısında bulundu.

 

Karaköse Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
AA

Bakmadan Geçme