Kadınlarda daha sık görülen bir rahatsızlık: İrritabl bağırsak sendromu
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arif Mansur Coşar, halk arasında 'huzursuz bağırsak sendromu' olarak da bilinen irritabl bağırsak sendromuna (İBS) dair önemli açıklamalarda bulundu.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arif Mansur Coşar, halk arasında “huzursuz bağırsak sendromu” olarak da bilinen irritabl bağırsak sendromuna (İBS) dair önemli açıklamalarda bulundu. Bu rahatsızlığın, karın ağrısı, şişkinlik, ishal ve kabızlık gibi şikâyetlerle kendini gösterdiğini söyleyen Coşar, özellikle kadınlarda daha sık rastlandığını belirtti.
İBS’nin toplumda oldukça yaygın olduğunu ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkilediğini ifade eden Coşar, “Cinsiyet açısından bakıldığında kadınlarda erkeklere göre daha sık görüldüğü ifade ediliyor. Stres, sıkıntı ve yaşam koşullarının zorluğu bu hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştıran etkenler arasında yer alıyor” dedi.
Rahatsızlığın uzun süreli seyrettiğine dikkat çeken Coşar, bu yüzden hastaların çoğu zaman endişeye kapıldığını belirterek şu bilgileri verdi:
“Semptomlar uzun süre devam edince insanların aklına genellikle kanser gibi ciddi hastalıklar geliyor. Ancak irritabl bağırsak sendromu, kanserle ilerleyen bir rahatsızlık değildir. Malign kanser hastalıkları genellikle 40 yaş sonrası kısa sürede başlayan semptomlarla ortaya çıkar. Oysa İBS daha çok geçmişi olan, uzun süreli bir hastalıktır.”
Hastalığın kontrol altına alınmasında hem tıbbi destek hem de bireysel farkındalığın büyük öneme sahip olduğunu belirten Coşar, hastaların doktorlarına güvenerek süreci yönetmelerinin ve doğru ilaç kombinasyonlarını kullanmalarının önemli olduğunu vurguladı.
Ayrıca beslenmenin de İBS’nin kontrolünde hayati rol oynadığını söyleyen Coşar, “Bağırsaklardaki mikrobik dengenin korunması için fruktoz içeren tatlandırıcılar ve katkı maddeleri barındıran gıdalardan uzak durulmalı. Bu gıdalar sadece bağırsak sağlığını değil, genel sağlığı da olumsuz etkiliyor” dedi.
“Kuru fasulye, nohut, bulgur gibi bazı besinler şişkinlik yapabilir. Bu nedenle hastaların kendi tecrübeleriyle hangi gıdaların dokunduğunu gözlemlemesi ve günlük beslenme alışkanlıklarını buna göre düzenlemesi faydalı olur. Ayrıca doktor kontrolünde hazırlanmış özel diyetler de oldukça etkilidir” şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Coşar’ın bu açıklamaları, özellikle kadın hastalar için önemli bir farkındalık çağrısı niteliği taşıyor. Uzmanlar, İBS ile yaşamanın mümkün olduğunu, ancak bunun için uygun tedavi ve yaşam tarzı değişikliklerinin ihmal edilmemesi gerektiğini vurguluyor.
Bakmadan Geçme





